Bak ne diyor Stefan Zweig;
Ancak kaderin tokadını yemiş, kendine güvenlerini yitirmiş, hor görülmüş, çirkin yaradılmış olanlara sevgi gerçek bir destek olur. Yalnız böyleleri bilir sevmeyi, sevilmeyi;
Sayfa 34 - şule yayınevi
Bak ne diyor Stefan Zweig;
'' Hayır , sağlamları, kendine güvenenleri, gururluları, neşelileri, sevinçli olanları sevmenin anlamı yoktu; onların ihtiyacı yoktu buna.
Sayfa 34 - şule yayınevi
Reklam
Bak ne diyor Stefan Zweig: "Hayır saglamları,kendine güvenenleri,gururluları,neşelileri,sevinçli olanları sevmenin anlamı yoktu;onların ihtiyacı yoktu buna.Bu gibiler sevgiyi sanki kendilerine ödenmesi gereken bir borçmuş gibi,yukarıdan bakarak,umursamaz bir haller kabul ederler.Bir insanın kendisini vermesi,onlar için gelişigüzel bir olay,saçlarına taktıkları bir süs,kollarına geçirdikleri bir bileziktir sanki. Ancak kaderin tokadını yemiş,kendine güvenlerini yitirmiş,hor görülmüş,çirkin yaradılmış olanlara sevgi gerçek bir destek olur.Yalnız böyleleri bilir sevmeyi,sevilmeyi;şükran duygularıyla, alçakgönüllülükle sevmek gerektiğini ancak onlar bilir."
Sayfa 34 - Şule yayınlarıKitabı okudu
Bak ne diyor Stefan Zweig: "Hayır, sağlamları, kendine güvenenleri, gururluları, neşelileri, sevinçli olanları sevmenin anlamı yoktu; onların ihtiyacı yoktu buna. Bu gibiler sevgiyi sanki kendilerine ödenmesi gereken bir borçmuş gibi, yukarıdan bakarak, umursamaz bir halle kabul ederler. Bir insanın kendisini vermesi, onlar için gelişigüzel bir bileziktir sanki. Ancak kaderin tokadını yemiş, kendine güvenlerini yitirmiş, hor görülmüş, çirkin yaradılmış olanlara sevgi gerçek bir destek olur. Yalnız böyleleri bilir sevmeyi, sevilmeyi; şükran duygularıyla, alçak gönüllülükle sevmek gerektiğini ancak onlar bilir."
Sayfa 33 - Şule yayınları
Bak ne diyor Stefan Zweig:
“Hayır, sağlamları, kendine güvenenleri, gururluları, neşelileri, sevinçli olanları sevmenin anlamı yoktu; onların ihtiyacı yoktu buna. Bu gibiler sevgiyi sanki kendilerine ödenmesi gereken bir borçmuş gibi, yukarıdan bakarak, umursamaz bir halle kabul ederler. Bir insanın kendisini vermesi, onlar için gelişigüzel bir olay, saçlarına taktıkları bir süs, kollarına geçirdikleri bir bileziktir sanki. Ancak kaderin tokatını yemiş, kendine güvenlerini yitirmiş, hor görülmüş, çirkin yaratılmış olanlara sevgi gerçek bir destek olur. Yalnız böyleleri bilir sevmeyi, sevilmeyi; Şükran duygularıyla, alçak gönüllülükle sevmek gerektiğini ancak onlar bilir.”
Sayfa 29 - Şûle YayınlarıKitabı okudu
Bak ne diyor Stefan Zweig:
Hayır, sağlamları, kendine güvenenleri, gururluları, neşelileri, sevinçli olanları sevmenin anlamı yoktu; onların ihtiyacı yoktu buna. Bu gibiler sevgiyi sanki kendilerine ödenmesi gereken bir borçmuş gibi yukarıdan bakarak, umursamaz bir halle kabul ederler. Bir insanın kendisini vermesi, onlar için gelişigüzel bir olay, saçlarına taktıkları bir süs, kollarına geçirdikleri bir bileziktir sanki. Ancak kaderin tokadını yemiş, kendine güvenlerini yitirmiş, hor görülmüş, çirkin yaratılmış olanlara sevgi gerçek bir destek olur. Yalnız böyleleri bilir sevmeyi, sevilmeyi; şükran duygularıyla, alçak gönüllülükle sevmek gerektiğini ancak onlar bilir.
Reklam
Geri17
80 öğeden 71 ile 80 arasındakiler gösteriliyor.