Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bakmaklar
Donyağından yapılmış sabunların ürkütüp sindirdiği gözlerim vardı - ağır - ağır yani çoraplı ve sürgün doğmanın taşınmaz kıldığı. Ben şenlikçisiydim pıhtı kanın keten helvacılardan, bileycilerden rugan çizme giyilen çağlardan geçerdim barutun ve susamanın güzelliğiyle tek yatmanın akmayan yüzüyle geçerdim. Oraya, göğsüme iliklediğim hayvanı
Bakmaklar
Oysa babam bilirdi yaşadığını aptes alırdı çünkü anlatacak şeyleri vardı, eğilip kalkmaları dualar okuması, doğum sancılarıyla bırakıp gitmesi anamı.
Sayfa 52 - TiyoKitabı okudu
Reklam
Ey irin mutluluğu! Ey durmayıp ağrıyan kemiği usumun! Uğunursam beni hazdan delirten hayvanın ortasında ben koşarken derelerde birikirse çocukluğum, piçliğim birikirse sesimin o hıncahınç boşluğunda coşkunun en sağlam atıyla geliyorum sövgüm büyüyor, ağartıyor günümü. TAN! Ölü bir keçiyle saçlarımı taramanın vaktidir sarı bir bilincin ötesini ellemek istemenin bir üzümç aralığındayız artık TAN! savulun, çıplaklığım geliyor ardımdan. (Bakmaklar)
Bakmaklar
Çünkü heryerde bir göğün ufak kaldığı vardı Akşama özgü göğsümü açardım ey mutlu serin penceresi doğanın.Heryerde köpeksi koklaşmaların sürüp gittiği vardı.Uyurken bir kadına doyar gibi kanardı ayaklarım.Kanardı ve bir irin seliyle boğulurdum her sabah... youtu.be/oIJnrUisVhk
108 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.