Ernesto Che Guevara’nın, kurşuna dizilmeden önceki son sözleri şu olmuş: "Fidel’e söyleyin, bu başarısızlık devrimin sonu anlamına gelmez." Simavna Kadısıoğlu Şeyh Bedreddin de önderi olduğu halk ayaklanması bastırılıp idam edilirken, 1420 yılında Serez’de "Bu kerre mağlubuz" demişti. Savundukları davaya olan inançlarını son nefeslerinde bile yitirmeyen iki büyük devrimcinin, aralarındaki 500 yıllık zamana ve binlerce kilometre uzaklığa rağmen, ölümün soğuk nefesi yüzlerindeyken benzeri sözleri söylemiş olmaları sadece bir tesadüf olarak açıklanabilir mi? Bu soruyu kendime sıkça sorarım. Hayır, bu bir tesadüf olamaz. Tesadüf olsaydı Galile, Engizisyon mahkemesinde aksini söylemeye zorlanırken "Dünya yine de dönüyor" demezdi. Sokrates, devlet tarafından tanınan tanrılara sadakatsizlik ettiği, Atina şehir devletinin yöneticilerine göre gençleri yanlış yöne sevk ettiği için baldıran ölüme mahkûm edilmişti. Arkadaşları ona bir kaçış planı hazırlamıştı, bunu reddetti. Baldıran zehri dolu kaseyi kafasına dikerken şunu söyleyecekti: "Ayrılık saati geldi, herkes kendi yoluna gidecek, ben ölüme ve siz hayata. Hangisinin daha iyi olduğunu sadece Tanrı bilir."
Vurgun yedim baba vurgun. Oltu taşı tesbihim, tütün tabakam ve siyah çakmağım şahit Bir de yüreğime çizdiğin resmin vardı yanımda Üç damla kan düştü geceye Üç damla baldıran zehri Vurgun yedim baba vurgun…
Reklam
'gece gece öten kuş mu olurmuş..' k. "kalbim sancır ve uykulu bir uyuşukluk ağrıtır algımı, sanki baldıran zehri içmişim gibi, veya su şebekesine dökülmüşcesine ağır bir afyon bir dakika geçti, ve lethe-diyarları suya battı: bu senin mutlu yazgını kıskandığımdan değil ancak senin mutluluğunla epeyce mutlu olmamdan,- ki sen,
Ahlak filozofu Sokrates, 51 tane jüri önünde yargılanıyor ve idam kararı veriliyor, baldıran zehri ile öldürülüyor. Ondan önce sevenleri, "seni hapishaneden kaçıralım" diyorlar. "Bu ahlâksızlıktır" diyor ve kabul etmiyor. Uydur kaydır sözlere başvur jüri seni affedebilir deselerde ahlak filozofu bunu da kabul etmiyor. Tarihe geçen savunmasında idam kararı veren jüriye şunları diyor. "Ölümden korkulmaz, çünkü ölümün çaresi var. Ölürsün kurtulursun. Ama yanlış yapmanın çaresi yoktur. Yaptığınız yanlış kıyamete kadar sizinle birlikte gelecektir." Bugün 2500 yıl geçmesine rağmen, Sokrates'in ismini bilmiyen yok. Peki onu mahkum eden jüri heyetinin isimlerini bilen varmı? Yok!
SOKRAT VE GERÇEK ERDEM... Ahlak filozofu Sokrates, 51 tane jüri önünde yargılanıyor ve idam kararı veriliyor, baldıran zehri ile öldürülüyor. Ondan önce sevenleri, “seni hapishaneden kaçıralım” diyorlar. “Bu ahlâksızlıktır” diyor ve kabul etmiyor. Uydur kaydır sözlere başvur jüri seni affedebilir deseler de ahlak filozofu bunu da kabul etmiyor. Tarihe geçen savunmasında idam kararı veren jüriye şunları diyor. “Ölümden korkmuyorum, çünkü ölümün çaresi var. Ölürsün kurtulursun. Ama bilerek, ahlaksızca yanlış yapmanın çaresi yoktur. Yaptığınız yanlış kıyamete kadar sizinle birlikte gelecektir.” Bugün 2500 yıl geçmesine rağmen, Sokrates’in ismini bilmeyen yok. Peki onu mahkum eden jüri heyetinin isimlerini bilen var mı? Yok! Sadece lanetle anılmaktadırlar. Sokrates’in sözüyle bitirelim. “Şu hayatı öyle bir yaşa ki kapanışta kendini alkışlayabilesin…” Sokrates......
heybesinde yılan işaretleri baldıran zehri yüzüğünün içinde ve yanında kav taşıyan ben tekinsizim size göre ibret için yakılması gereken •
Metin Altıok
Metin Altıok
Reklam
60 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.