.
Robinson Crusoe bir gemi kazası sonucu ıssız bir adaya düşer. Arkadaşları dahil herkesi kaybeder ve adada artık yalnızdır. Küçük bir sal yapıp gemiden arta kalanlarla barınmaya çalışır. Doğayla mücadele eder. Bir yandan da açlıkla mücadelesi başlar. Zamanla kendine bir yer edinmeye çalışır, barınak yapar, yiyecek bulur ve avlanır. Robinson’un adada geçirdiği yıllar boyunca yaşadığı sıkıntılar sadece barınak ve yiyecek değildir. Yalnızlıkla da başetmelidir.
Onsekizinci yüzyılda yayınlanmış, bir çok kişinin okumasa da az çok hikayesini duyduğu, ya da benzer pek çok filmini izlediği, Robinson Crusoe’un yalnızlık ve mücadele içinde yıllarını okuyoruz. Belki de pek çoğumuzun gıpta ile baktığı o yalnızlığın ne kadar derin bir yara, bir hayatta kalma mücadelesi olduğunu görüyoruz. Ayrıca insanın kendi değerlerini, kendini keşfedebilme yönünde önemli ipuçları gösteriyor bizlere roman. Macera, hayatta kalma ve insan psikolojisi gibi temaları, ince detayları ile ustalıkla işliyor yazar. Robinson Crusoe’un, ıssız bir adada, sıfırdan yeni bir hayat kurma mücadelesini okuyoruz. Akıcı, duru ve keyifli bir üslubu var yazarın. Döneminin en çok okunan eserlerinden biri ve hala aynı heyecanla okunuyor. Tavsiyemdir. Mutlaka okuyunuz.
#RobinsonCrusoe
^
^
#alıntı
Nitekim zıttıyla gözümüze sokulmadan içinde bulunduğumuz gerçek durumu asla göremiyor, hep fazlasını istemekten sahip olduğumuzun değerini bilmeyi beceremiyoruz!
^
Ruhun rahatsızlığı da vücudun hastalığı kadar halsiz bırakıyor insanı.
^
^
#bloghemsire #edebiyat #kitap #ıssızada #livanelikitaplığı