“(...) çok güzel kızlar varmış ve Kant'ı da su gibi okuyorlarmış diye söylentiler çıkarıyorlar, doğru mu acaba? Onları ne yazık ki karşıdan karşıya geçerken ve vapurda bacak bacak üstüne atarken ve piyasa caddelerinde gözlerini ilerde bir noktaya dikmiş yürürken göremiyoruz, nerede saklanıyorlar dersin, bak ben ortadayım, onlarda kim bilir ne
“Ve HES'ler, mermer ocakları, altın kazıları, çelik makinalar, boşuna ağlaşan köylüler, jandarmalar, bir gecede cam gökdelene dönen çocukların parkları…
Nereye dönüp baksanız, bir ihanetin bıçağı saplanır yüreğinize…”
Bekir Coşkun
Türkiye, kalemini satmayan bir neferini daha kaybetti. Başımız sağ olsun.