Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Bayraklı Sınıf Tahakkümü
Solculuk üzerine şimdiye kadar yüz binlerce, milyonlarca yazı yazılmıştır. Türk siyasal yaşamı, bu "sol" sözcüğünden sonra da iyice renklenmiştir. "Sola dönmek için sola yanaşınız." Bu bir trafik kuralıdır. Fakat, siyasal "taktik" ve "strateji" açısından da, son derece anlamlı bir sözdür. "Sola dönülmez." Bu da bir trafik kuralıdır. Bu kuralın geçerli olduğu düzenlerin adı "faşizm" oluyor. Bizdeki gibi olursa da "azgelişmiş faşizm", tabii! Ne de olsa kendimize göre, allayıp pulluyoruz.
Sayfa 15 - tekin yayınevi, 5. basım, haziran 1977Kitabı okudu
Bayraklı Sınıf Tahakkümü
Tahakküm kurulacaksa, bayraklısından olsun, hem soldan sağa, hem sağdan sola...
Sayfa 20 - tekin yayınevi, 5. basım, haziran 1977Kitabı okudu
Reklam
BAYRAKLI SINIF TAHAKKÜMÜ (2/2)
Benim suçum şu: Türkü, sağdan sola, soldan sağa, salla bayrağı düşman üstüne diye bitermiş. Ben, ne yapmışım? “Büyüklere masallar” başlıklı yazımda, Mustafa Kemal Paşa’nın öyküsünü anlattıktan sonra, şunları yazmışım: “Kemal Paşa girmiş bir Eylül günü İzmir’e. Yerle bir olmuş İstanbul Paşaları. Sonra tarih yazmış: Vahdettin haindir! Damat Ferit satılıktır! Paşalar uşaktır! Ve halk unutur mu Kemal Paşa’sını! Söyledi türküsünü: Askerinle bin yaşa, Mustafa Kemal Paşa, salla bayrağı düşman üstüne, soldan sağa salla bayrağı düşman üstüne…” Şimdi savunma yapacağım, nasıl savunayım kendimi? Cinayet işlesen işlemedim dersin. Peki, buna ne dersin? Sonunda buldum suçumu. Soldan sağa demişim de, sağdan sola dememişim. İşte tam suçüstü! Yakayı ele verdik! Kökü dışarıda olduğumuz, son bağımsız Müslüman Türk devletini yıkarken yakalandığımız, böylece ortaya çıktı. Ne yapacağız şimdi? Kararı okurken, yüksek sesle türkü söylemeye başladım: “Soldan sağa, sağdan sola, salla bayrağı düşman üstüne!” Ve “Bayraklı sınıf tahakkümünü” kurmaya, orada da devam ettim, yani cezaevi hücresinde. Tahakküm kurulacaksa, bayraklısından olsun, hem soldan sağa, hem sağdan sola…
BAYRAKLI SINIF TAHAKKÜMÜ (1/2)
Askeri Savcı, bir yazımın, içinde “sol” sözcüğü geçen bir bölümünden dolayı kahredici(!) darbeyi vurmuştu. Suç da büyüktü. Yazıda bir halk türküsünü anarak komünistlik yapılmıştı. Kaçırır mıydı bunu, koskoca savcı? “Soldan sağa salla bayrağı düşman üstüne…” İşte dehşetengiz yazı bu…Savcı, uzun araştırmalardan sonra bu sözde komünizm propagandası olduğunu saptayıp imzayı basmıştı. Evet, yakalamıştı komünisti. Hem de kıskıvrak! “Komünist düzenin getirilmesinde bayrağın soldan sağa düşman üzerine sallanacağını belirtmektedir.” Vay anasına! Demek böyle demiş…Demiş mi? Demiş! Öyleyse bas cezayı! Savcı, ciddi ciddi kürsüde bu türküyü okuyor. Beni bir gülme aldı ki, sormayın! Sıkıyönetimler, emirler, gece yarıları ev basmaları, ranzalar, nevresimler, nöbetçiler, adli müşavirler demek hep bu tür suçlar içindi: “Komünist düzenin getirilmesinde bayrağın soldan sağa düşman üzerine sallanacağını belirtmektedir.” Düşünün bakalım, Lenin böyle mi yapmış? Ya yapmışsa?...yapmışsa yandığın gündür. Hiç adamın gözünün yaşına bakmazlar. Sallamasaydın bayrağı efendi! Eloğlu sallıyor mu?
Bayraklı Sınıf Tahakkümü
Efendim, yol göstermek, bilindiği gibi, yurttan sesler programında olur. Saz sanatçılarından biri, bağlamayla yol gösterir. Öyle mi acaba?