Dünyalar arasında bir ruh taşıyan Rahibe Siren. MÖ 480 dolaylarında Xanthus, Türkiye'den Likya mezar kabartması.
Ölüm Kapısı
Ölüm anında, insan ruhu ters bir gebelik yolculuğuna başlar, gebelik aşamalarından geçerek bilinçsiz dişil zihnin en derin ilkel köklerine iner ve bu sayede Büyük Ana'nın Dünya Rahmi ile tekrar birleşir. Oradan,
KIRIK I
“Ağzının kenarında kurumuş bir kaç kadeh kusmuğu
Sırıtından yırtılmış canın
Ve bir kaç göz yaşı
Çürümüş yok olmuşsun
Bedenin gezdirilmiş
Sokağın her köşesinde
Gönlün ise pak
Sevgi görmemiş
Saçlarında yalancı baharın dalgaları
Yüzüne çarptıkça gerçekler savruluyor
Bileklerinde kan, avretinden dökülen
Çıkamaz olmuşsun
Daracık sokaklarda
Gözlerinde hala yalanlar
Dudaklarında başka izler
Çözülmez olmuşsun
Bedeninde intikam izleri
Adımlarında şeytan sisleri
Ne gizlersin aşikar olmuş
Bir bebek yüzünde solmuş…”
-Mea
Lilith
Lilith ,sana dair düşüncelerim bırak gölgeler arasında kalsın.
Oh, senin güzel ismin, Lilith.
Yarı unutulmuş bir kutsal yazı...
Gözlerin abanoz kadar derin.
Bedenin alaca mavi.
Hangi eller mıhladı seni bu hiçliğin ortasına?
Zarafetsiz, küçük hayatlar sürüyoruz .
Bizim için bu büyüyü kim bozacak?
Evlerimizde sessiz sedasız yaşıyoruz.
Aramızdan kim
Gidiyorum tozlu yollardan, ardına kapattığım
Kapıların, umut kilitlerini kapatarak gidiyorum.
İzleri kaybolmuş tebessümün, yerini çökmüş hüzün yeleri savuruyor yüzümde. Ah ki zîyana uğramış bedenin mısraları yağıyor yüreğime.
Hangisini dökeyim yaş diye?
Hangisini yazayım şiir diye? Arifi değilim aşınmış sabırların, mecnun misaliydi çabalarım. Kurumuş kuyularda kaldı susamışlığım. Nerde kaldı gelecek yarınlarım?
Birikti sarılacak yaralarım Ah ki bugün yandı yarının sandıklarım..
Aلİ
Hani derler ya İstanbula anlatacaksın sevdağını aşkını, aslında fazla konuşmayacaksın ruhunda yaşayıp bedenin ile hissedeceksin.
Yoksa bir kuş misali elinden kayıp gider, kalbinde hiç silinmeyecek izleri ve güzelliği kalır yaşı kaç olursa olsun...
"İnsanı, başkalarından daha fazla, kendi yüzleşmeleri dehşete düşürür. Bu öyle derin bir dehşettir ki, en büyük düşmanınız bile üzerinizde bu kadar derin dehşet izleri bırakmayı başaramaz. Çünkü ortada ne suçlayacak bir başkası ne de kaçacak bir gölge vardır. Gölgeyi yaratan tek şey, insanın kendi bedeni ve bedenin içinde taşıdıklarıdır."