Zeynep

Âlimlerden biri şöyle demiştir: “Sadece şu iki kişiden biriyle arkadaşlık yap: Kendisinden dinin hakkında bir şey öğrenip faydalandığın kişi ve kendisine dini öğrettiğin ve senden öğrendiğinden faydalanan kişi. Bunların dışında üçüncü bir kişi görürsen uzaklaş!”
Reklam
Çünkü sevginin çok olmasının alameti şudur: Sevgi, sevgili ile ilgili bulunan her şeye sirayet eder. Uzaktan olsa dahi sevgili ile münasebeti bulunan her şeye geçer. Bu bakımdan şiddetli bir şekilde herhangi bir insanı seven bir kimse, O insanın sevdiklerini de sever. Onun dostlarını dost edinir. Ona hizmet edeni sever. Dostunu öveni de sever. Dostunun rızasına koşanı da sever.
Sevdiği insandan ilim, amel veya onun vasıtasıyla onun ötesinde bulunan bir hedefe varmayı elde etmek için değil sadece Allah için sevmektir. Sevginin bu derecesi, derecelerin en yüce, en ince ve en sırlı derecesidir.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Zeynep

Zeynep

, bir kitabı okumaya başladı
Feyzü'l Furkan
Hasan Tahsin Feyizli
9.8/10 · 1.500 okunma
İnsanlar bu asra kadar ruhu ve Yaratıcı’yı büyük çoğunlukla kabul etmişlerdir. Hatta bilimsel olarak onu reddenlerin çoğu, ya bilgisizlikten ya da tepkisel anlamda umursamadıkları için inkar etmişlerdir. Yaratıcının bilimsel olarak inkarı, bu çağda söz konusu olmuştur. “Tanrı’nın varlığına dair bilimsel bir kanıt yok.” diyen bilim adamları ve yine insanlığın geleceği hakkında karar veren kişiler, yaratıcıyı inkar edince insanlığın gidişatı değişmiş ve doğrularla yanlışlar adeta yer değiştirmiştir. “Yaratıcı’ya karşı hesap vermemiz gerekmez çünkü zaten yok.” düşüncesi, toplumların “Eğer bir dış güç yoksa, ona hesap vermeyeceksem canımın istediği gibi yaşayabilirim.” fikrini doğurdu. Böylece insanlar, içgüdülerinin esiri olmayı normal gördüler. İnsani herhangi bir sorumluluk hissetmediler ve sonuçta pek çok ruhsal hastalık baş gösterdi.
Reklam
Reklam
207 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.