Hakikatın olanca canlılığıyla ortaya çıkabilmesi için ölmek değil, muzaffer olmak gerekir.
Sayfa 87Kitabı okuyor
Mevlana: Ruhsal güçlerine egemen olmak, Büyük İskender'in dünyayı fethedişinden daha zor bir iş, daha büyük bir kahramanlıktır. Ama asıl zorluk bundan sonra başlar: Hiçbir şeyi değiştirebilecek gücü olmadan her şeyi bilmek, anlamak ve dünyanın çılgınlığını seyretmek.
Sayfa 16Kitabı okuyacak
En zorlu hapishane, insanın kendi kafasının içinde kendisinin kurduğu hapishanedir
Sayfa 374Kitabı okudu
Ruhsal güçlerine egemen olmak, Büyük İskender'in dünyayı fethedişinden daha zor bir iş, daha büyük bir kahramanlıktır. Ama asıl zorluk bundan sonra başlar: Hiçbir şeyi değiştirebilecek gücü olmadan her şeyi bilmek, anlamak ve dünyanın çılgınlığını seyretmek.
Sayfa 16Kitabı okudu
Şahne Musa ona her şeyi anlattı. Kadı İsrail'i, onun oğlu Bedreddin'i; Bedreddin'in Kahire'de bilimin, bilgeliğin bir yıldızı olduğunu, Kadının kendisine, bilimin ışığıyla Osmanlı toprağını aydınlatması için oğlunu yurda getirmesi görevi verdiğini...
Sayfa 163Kitabı okudu
Ama kim bilir, yalnızlık belki de yalnızca özgürlüğe soyunmaydı, o kadar!
Sayfa 126 - Evrensel Basım YayınKitabı okuyor
Akıl, geçmişi biriktirir, çünkü bir fikre varabilmek için gerekli ölçütü yalnız geçmişten alır.
Sayfa 147Kitabı okudu
Hiçbir şey vermeden, bir şey alınmaz. Kendini tümüyle elde edebilmek için dünyadan tümüyle vazgeçmen gerekir.
Sayfa 159Kitabı okudu
Ne diyordu Mevlana: "Ruhsal güçlerine egemen olmak, Büyük İskender'in dünyayı fethedişinden daha zor bir iş, daha büyük bir kahramanlıktır. Ama asıl zorluk bundan sonra başlar: Hiçbir şeyi değiştirebilecek gücü olmadan her şeyi bilmek, anlamak ve dünyanın çılgınlığını seyretmek."
Sayfa 16Kitabı okudu
“Hakka, hukuka, adalete, insanların yasaların önünde eşitliğine susamış bir insan olarak Bedreddin tüm umutlarının boş birer hayalden başka bir şey olmadığını anlamıştı: İnsanlara hükmedenlerin çırılçıplak açığa çıkan sefih özlerini; onların aklı, vicdanı nasıl ellerinin tersiyle ittiklerini, yasaları nasıl küçümsediklerini görmüştü. Ve şu anda, aklın sınırsız erkine duyduğu inançla, geçip giden gençliğiyle, –hakkını veremediği gençliğiyle– vedalaşıyordu.”
“Hakikati bulmanın yolu sizin için kuşku, bizim içinse inanç... Sizi harekete getiren güç yarar, bizi harekete getiren güçse aşk...”
“İçerimdeki ateş günden güne büyür. Öylesine ki, demirden yapılsa yüreğim, bu ateş karşısında dayanamaz, erir...”