Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Nejdet Sançar'ın Ölümü "Türkçülük Cephesi En İyi Savaşan Tümenini Kaybediyor" Atsız, nihayet Türk Tarihi'ni eline almıştır ama Adile Ayda'ya yazdığı mektuptan iki gün sonra kardeşi Nejdet Sançar'ın ölümü onu can evinden vurmuştur. 21 Şubat 1975 Cuma günü saat 14 sularında bir kalp krizi geçiren Sançar, hastaneye
Türk Kara Ordusunun Kuruluşu-Sağlık Durumu-Kayıp "Türk Tarihi" Hakkında Ağustos ayı içinde Bozkurtların Ölümü ve Bozkurtlar Diriliyor romanlarının onuncu baskısı yapılır. Bozkurtlar adıyla iki kitabın bir arada yayımlandığı ikinci baskı. Son baskıda renkli resimler de var (Hacaloğlu 2013: 315, 321). 26 Ağustos 1974'te Türk Kara
Reklam
Ötüken Dergisinin İşleri: Ötüken'e gelen şiirleri okuyup basılabilecek olanları seçmek de Atsız'ın işidir. Bu arada bir de roman yarışmasında jüri üyesidir: "Ötüken hakkındaki tenkitlerinde de haklısın ama ne yapalım? Eldekiler bunlar. Daha iyi şiir istiyorsun. Ben, bana gelen okkalarla şiirin en iyilerini seçip Sançar'a
Aylık Türkçü Dergi: Ötüken 15 Ocak 1964'te Ötüken dergisinin ilk sayısı çıktı. Ötüken başlığı altında "Her Ayın On beşinde Çıkar, Fikir ve Ülkü Dergisi" ibaresi bulunuyordu. Derginin sahibi Atsız, sorumlu yazı işleri müdürü Mustafa Kayabek'ti. Ötüken doğrudan doğruya Atsız'ın sahipliğinde çıkan son dergiydi. Ölüm tarihi
Türkçüler Derneği Ankara'da: Türkiye Milliyetçiler Birliği Genel merkezi Ankara'ya taşınan Türkçüler Derneği'nin kurultayı 30 Ağustos 1964'te Ankara Türk Ocağı'nda yapıldı. Derneğin adı "Türkiye Milliyetçiler Birliği" olarak değiştirildi. Yeni seçilen Merkez Yönetim Kurulu üyeleri şunlardı: Zeki Sofuoğlu, Hikmet
Atsız Ameliyat Oluyor (Ocak Sonu-1967) Eylül 1966 ile Nisan 1967 sayıları arasındaki Ötüken'de Atsız'ın yazıları yoktur. Her ay dergiye bir, hatta bazen iki yazı yazan Atsız'ın uzun süre yazısının olmayışı dikkat çekicidir. Bunun sebebi büyük bir ihtimalle rahatsızlığıdır. Refet Körüklü'ye yazdığı 15 Şubat 1967 tarihli
Reklam
Türkeş, CKMP Genel Başkanı: Arkadaşlarıyla birlikte CKMP'ye giren Türkeş de hızlı bir şekilde çalışmalara başlamıştı. Parti müfettişi olmuştu ve bu sıfatla teşkilatları geziyor, denetliyordu. Bir yandan da Türkçülerin partiye kaydolmalarını sağlamaya çalışıyordu. Birçok ilde yeni gençlik kolları kurulmuş ve bu kolların yönetim kurullarına
Atsız'ın, Alparslan Türkeş'in yurda dönüşüyle ilgili tutumunu Deliorman da şöyle anlatıyor: "Atsız, Türkeş'in gelişini âdeta adım adım takip etmişti. Onun tekrar vatana kavuşmuş olmasından son derece memnundu. Bu memnuniyette, eski bir ülküdaşın maruz kaldığı haksızlığın sona erişindeki hoşnutluktan daha fazla bir şey vardı.
Alparslan Türkeş Yurda Dönüyor: 13 Kasım tasfiyesiyle yurt dışına sürgün edilen Türkeş ve arkadaşlarına dönüş izni çıkmıştı. Türkeş Avrupa'da arkadaşlarıyla, nasıl hareket edeceklerine dair bazı görüşmeler yaptıktan sonra Üsküp ve Selanik üzerinden Türkiye'ye döndü. Numan Esin'le birlikte Kapıkule'den giriş yaptı. Tarih 22
Şeytan Tanrı'da Benim Diyordu? Hala Diyor! İnsan olmayanı ya da olmak istemeyeni zorla insan yapacak durumda değiliz. Herkes kendi yolundan gitmeye serbesttir. Türk'ün içinde yaşayıp düzenini bozmaya kalkmayı, onu kendine kul köle etmeye kalkmayı kabul etmiyoruz. Ne zaman kabul etti ki Türkler? Bizi yaratan Tanrı kendini tanrı
Reklam
Atsız'a Milletvekilliği Teklif Ediliyor: Halkın belki de yarısının gönül verdiği Menderes ve arkadaşları idam edilmişti ama memlekette yaprak kımıldamamıştı. Türkiye seçim sath-ı mâiline girmişti. O günlerde Atsız'a da milletvekilliği teklif edildi. Erk Yurtsever anlatıyor: "2 Eylül 1961, Cumartesi günü saat 11 suları... Telefondaki
Türkeş ve Arkadaşlarının Tasfiyesi-Gelişen Olaylar: Olaylar hiç de Atsız'ın düşündüğü veya ümit ettiği şekilde gelişmedi. Madanoğlu grubu komiteye hâkim oldu ve 13 Kasım 1960 tarihinde Cemal Gürsel, Millî Birlik Komitesi'ni feshettiğini bir bildiri ile kamuoyuna açıkladı. Türkeş ve 13 arkadaşı ordudan emekli edilerek müşavirlik göreviyle
Orkun'un Yayın Macerası ve Sonu: Orkun'da hiç aksamayan iki köşe vardı: "Orkun'dan Sesler" ve "Türkiye'nin Köy ve Kasabaları". Bunlardan birincisinde haftanın bazı haberleri çok defa mizahi bir üslupla ele alınıyor ve ayrıca 1944'e ait güldürücü hatıralara yer veriliyordu. Diğerinde çeşitli şehir,
Ben her eylül seni beklerim, sen bir eylül çık gel.
Sayfa 159 - Destek Yayınları
Atsız başlangıçta dergiyle fiilen de meşgul oluyor ve yoruluyordu. 01 Ekim 1950'de Yılanlıoğlu'na yazdığı mektupta “Bu Orkun dergisi böyle giderse benim imanımı gevretecek. Bir tashîh memuru tuttuk ama daha iş kıvamına girmedi." demektedir (Hacaloğlu 2013: 43). Yine Yılanlıoğlu'na yazdığı 11 Ocak 1951 tarihli bir mektubunda ise
1.328 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.