Ben senin gerekenden daha büyük olan tutkunu sevdim
Sen beni takdir etmedin. Ben kalbimi çok iyi anladım.
Kalbim sana sadık kalmıştı... Buraya kadar...
Bunu biliyorsun...
Bunca şeyin hepsini seninle tecrübe ettim ve ben yoruldum
Ama sen sadece güçlendin.
Söyle bana, daha ne kadar sana katlanacağım?
Ve ne zamana kadar daha melek gibi olmalıyım?
İçimde küsüşümün izleri duruyor.
Ve kanıyor içimdeki Sen !
Ve içimde ateş çemberi bir yalnızlık üşüyor.
Ve ben burada her gün ölüyorum.
İntiharımı ilan ediyor takvimler.
Gittin yar ! gittin
Ama giderken kendini almayı unuttun,
Ve ben bu yüzden hiç olmadığım kadar suskunum !
Şentürk Yılmazlar
"-Ne var bu gülümseyişin altında?
+Sen varsın.
-Anlamadım?
+Sen varsın dedim ya. Ya ben az önce evde oturuyordum, kendi kendime dedim ki çok şükür Ferhan var dedim. Çok şükür dedim.
-Yani sırf bunu söylemek için mi geldin?
+Değmez mi?"
🎬 Yeditepe İstanbul
Dialog
Nasıl net gözlem yapa biliriz?
Olanları bir birinden nasıl ayıra biliriz?
Doğru,yanlış nasıl kolay anlarız?
Nasıl nura ulaşıb yalnışdan arınırız?
Derler insan çözülmez kutu bağlı.
Açılmaz bu kutunun hiç bir zaman sırları.
KİRACIYIM BİR ACIYA
Sen ey kendiyle yetinen;
Fosforun yeri gece,
Ne yapar gecesiz ateşböceği?
Belki anlamsız ve delice
Kumrunun inanılmaz yuvası
Bir direğin tepesinde.
Gilda!
Git unut beni hatırlama!
Bunları sen söyledin hatırlıyor musun?
Israrla kalan bendim,
Bak görüyor musun?
Aşılmayacak gibi değildi hiçbir dağ,
Ucunda ölüm bile olsa,
Savaşı verilmemiş bir yalandı arda kalan...
İnandım inandıkça yandım...
Şimdi daha iyi anlıyorum...
Ben savaştım, ben savaştım...
Sen ödenmez borcunu ödemeye devam et...
Belki bir gün birine umut verirsen,
Bir borcun olmayacak seni engelleyecek...
Senin kırıldığın yerden ayık bir bardak berraklığı ile Allahuekber.. kalbin.. senin o Allah işi kalbin... Aydınlığa muştu gibi yarı baygın gözlerin... sen iki dağ arasına kurulmuş uykulu bir hamak... ben, sargı bezini aldıran iyileşme gibi toprağın yumuşak karnına sarılıyorum.
seninle kırıldığım terden filizlenen cenin umutlar. Yeniden doğmak karmaşasında deri değiştiren gözyaşı ve keder... seni seviyorum lan olm seni seviyorum... yaraladığın yerden itinayla Allahuekber...
“Hâlâ ay doğmakta gündüzlerime
Hâlâ yağmur yağar açık havada üzerime
Seni tanımasam ben çoktan ölmüştüm
Savaşımda da zaferimde de sen varsın
Eriyişin, dökülüşün duramıyor gelsem de
Sevişin, dokunuşun eşsiz kalacak bende
Her oluşun, bozuluşun şahidiyiz birlikte
Ben seni solmuş yerlerden sevdim”