Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
232 syf.
6/10 puan verdi
·
10 günde okudu
Psikoloji
Alfred Adlerın ilk kitabını okudum kendisini daha önce araştırmalarımdan ve merakımdan biliyorum aslında ilgim modern psikolojiye olmasına rağmen eskilerede bir göz atayım dedim ve başladım kitaba ... kitap nasıl yaşanır şunu şunu yap demek yerıne Adlerin öncülüğünü çektiği ve geliştirdiği bireysel psikoloji alanını anlatıyor Bireysel Psikoloji : Bireyin Toplumla olan ilişkisini ele alan psikolojik kuram Kitapta çoğunlukla görüceğiniz şey Aşşağılık kompleksi ve Üstünlük kompleksi Adlera göre bu iki kompleks birbirini tamamlar kişi aşşağılık hissettimi kendini üstün tutucak bir şeyler arar yada diğerlerini kötüler diyor yazarımız bencede cok haklı bir gözlem Kıssadan hisse bu kitabı alıcaklar karşılarında kişilsel gelişimden daha çok psikoloji bilimini ve Sosyoloji bilimini bulucaktır Kitabın dili net ve sade geldi bana açıkcası say yayınları güzel çevirmiş kitabı Kitabın akıcılığı zaman zaman durgunlaştı benı sıktı ama gözlemlerin başarılığı ilgimi çekti diyebilirim Not: Adler Freudun öğrencisidir ama kendisi sonradan onun kuramını red edip kendi kuramını kurmustur o yüzden kitapta bilinçaltına az yer verilmiş hatta bilinçaltı yerine ilk anılar ve çocukluk gibi şeyler üstünde durulmuş diyebilirim Eğer klasik bir adamsanız ve psikolojiye psikanalize ilginiz varsa alın okuyun ben yazarın diğer kitaplarını inceliycem ayrıca biyografisine tekrar göz atıcam çünkü merak uyandırdı iyi okumalar dilerim ....
Yaşama Sanatı
Yaşama SanatıAlfred Adler · Say Yayınları · 20182,597 okunma
Bencede
Kitlelerin hayal gücünü etkilemeyi bilen kişi, aynı zamanda onları yönetmeyi de bilir.
Reklam
Bencede :)
Meraktan avlanan iki canlı türünden biri köpekbalığı, diğeri insan. Tüfeğiyle yetinmeyip diliyle de avlanan insanın gözümde köpekbalığı kadar değeri yok.
Sayfa 13
Kalplerimiz koptuğunda, parçalandığında duygularımız başka dünyalara gittiğinde bağırmak kaçınılmaz hale gelir. Yanındaki insana sesini duyurmak için bir insan bağırıyor ise ; o iki insan fiziki olarak yan yana olabilir ama ruhen, kalben ve aklen fersah fersah birbirlerinden uzaklaşmışlardır. Bu kadar uzaklaştıkları için bağırma hissiyatı hissederler. biz muazzam bir mirasın üzerinde oturan tembel insanlar olamayız. Kendimizi ve tabiatı keşfetmemiz gerekiyor. Biz insanoğlu olarak dinlemeyi unuttuk, dinlemiyi öğrenmemiz gerekiyor. KENDİMİZİ dinlemeyi, kalbimizin sesini, eşimizi, dostumuzu, yoldaşımızı dinlemeyi, mahallemizdeki insanı, tabiatı, kuşları dinlemeyi rüzgarın, dalganın, evrenin sesini dinlemeyi öğrenmeliyiz. Bunun idrakına varınca varlığın heryer den bize seslendiğini fark ederek dinlemenin sadece kulakla yapılan bir eylem olmadığını hıfz edicez. Gürültünün muazzam olduğu bir çağda; insanı anlamak hayatı anlamaktır. İnsanı dinlemek evreni dinlemektir... Mümkün mü? evet bencede mümkün.
Bencede:)
Öğretmenler, bir gencin yaşamına dokunup tüm akışını değiştirebilecek sihirli bir değneğe sahip perilerdi...
Bencede...
Bazı hayaller, gerçek olmayı çok fazla hak ediyor...
1.000 öğeden 791 ile 800 arasındakiler gösteriliyor.