"Bırak onlar benden korksun," dedim kolunu tutup güvence vererek. "Her bir saniyesine değeceğinden emin olacağım."
"Endişelenme," diye telkin ettim onu. "Unuttun mu, beni öldüremezler."
"Yine de başına gelebilecek bir sürü şey var."
Ona sırıttım. "Benim onların başına getirebileceğim daha çok şey var."
"Yağmuru duyduk."
"Ben susayım da gökyüzü konuşsun madem."