Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
İlmek'te geçirdiğimiz onlarca günden sonra aramıza giren mesafe sorun değildi, taşkınlıkları sorun değildi ama beni endişelendiren şey tüm diyarın üzerinde kurduğu baskıyı bana da yöneltmesiydi. Çünkü sandığı gibi korku beni durdurmaz, geri adım almaya teşvik etmez, üzerine doğru iterdi. "Bir konuda anlaşalım," dedim tereddütsüz bir şekilde. "Ne zaman ne yapacağıma kendim karar veririm." "senden daha azını beklemem Nova." "Seni hafife almayacağım," dedi. "Asla. Daha önce bana böylesine kafa tutabilen bir kadın olmamıştı hiç." Tek kaşımı kaldırdım. "Elemental'e böyle kafa tutabilen bir kadın olmuş muydu acaba." Ellerini yanaklarıma koyup olumsuz anlamda başını sallıyordu. "Sen benim de Elemental'in de başına gelebilecek en güzel şeysin, yüz yıl senden hiçbir şey almamış güzel vârisim." Bundan sonra beni ve Elemental'i neyin beklediğini bilmiyordum ama en azından bu diyarda tek başıma delirmeyecektim.
Sayfa 370Kitabı okudu
Şimdi ikiniz arkadaş mısınız yani?" "İnsanlar bir konuda haklı galiba." Arın koluma girerken Daren sadece pis pis sırıtıyordu. "Eski dosttan düşman olmaz." "Diğer bir deyişle," diye Daren araya girdiğinde zaten ona baktığımı fark edip kendimi sarsmak istedim. "O kadar çok düşmanı var ki bir tane daha istemez." "Hep şu dilinden kaybediyorsun," diye takıldı Arın. Mağaranın içinde hiçbir şey olmamış gibi yürüyorlardı ve herkes ama herkes benim deli olduğumu söyleyip duruyordu, kocaman bir şaka gibi. Sonuçta arkanızı kolladım," dedi Daren. "Nova tek başına başaramazdı." Ona bakarken sadece kıkırdadım. Komikti çünkü ama kötü manada. O da kıkırdamama eşlik etti. Mağaranın içinde benim deli kahkahalarım onun ise karga kahkahaları yankılandı. Üçkâğıtçı herif, beni deli ediyordu ama ben neden onun oyunlarına sürekli ortak oluyordum ki? Her neyse. Arın da sonuç olarak az değildi, ipleri tamamen onun eline verecek değildim. Bir ucundan olarak az Arın bir ucundan Daren tutsun madem, zamanı geldiğinde ipi hangisinin boynuna dolayacağımı düşünürdüm.
Sayfa 362Kitabı okudu
Reklam
"Bırak onlar benden korksun," dedim kolunu tutup güvence vererek. "Her bir saniyesine değeceğinden emin olacağım." "Endişelenme," diye telkin ettim onu. "Unuttun mu, beni öldüremezler." "Yine de başına gelebilecek bir sürü şey var." Ona sırıttım. "Benim onların başına getirebileceğim daha çok şey var." "Yağmuru duyduk." "Ben susayım da gökyüzü konuşsun madem."
Sayfa 350Kitabı okudu
"İşte orada yanılıyorsun güzel vårisim." Yarım bir gülümsemey bana döndü. "Onlara nasıl yenildim sanıyorsun? Bir lordu öldürmek neredeyse imkânsızdır Nova, neredeyse imkânsız ama bir Su Lordu'nu öldürmek imkânsızdır. Beni öldüremediler, beni sürükle diler. Bir kayalığın kenarına yaslanıp gökyüzüne baktı. "Halkımızı korumak için her şeyi yaptım. Tüm gücümü onları okyanusa saklamak için kullandım sonra da okyanusu taşıdım." "Ama bir okyanusu nasıl taşıyabilirsin" Gözlerinde o gümüşi delilik parladı. "Tüm dünyayı sular altında bırakarak," dedi gocunmadan. "Sakın bana onlara acıdığını söyleme." Bu cüret karşısında şaşırsam da sakin kalmayı başarmıştım. "Bir sürü masum insanı öldürmeyi mi?" "Biz de masumduk." "Ateşe ateşle karşılık vermek ne kadar doğru bilmiyorum." "Savaşın doğrusu ve yanlışı olmaz. Savaşın kazananı ve kaybedeni olur. Biz bir kez kaybettik, eğer doğru mu yanlış mı diye bir saniye olsun düşünseydim şu an hayatta olmazdın. İnsanları da alfinleri de korudum ben."
Sayfa 300Kitabı okudu
Bana ne kadar da benziyordu uzaktan. Gece boyunca tuttuğum gözyaşları kendini koyuverdi. Kendimi bıraktım ve ona doğru koştum. Kolları benim için açıldı ve tereddüt etmeden beni göğsüne yasladı. İki kopmuş parçanın, mıknatıs tarafından çekimi gibiydi. Çabasız ve su kadar şeffaf.. "Beni asla kabul etmeyecekler," diye fısıldadım. "Hepsi benden bizden nefret ediyor." Ve buna daha ne kadar dayanabileceğimi bilmiyorum. "Şeytanın neden sürgün edildiğini biliyor musun?" Nazikçe saçlarımı okşamaya devam etti. "Tanrı'nın buyruğuna karşı geldiği için. Kendini daha üstün gördüğü için." Sesi yine kayalıklara çarpan bir dalga kadar keskindi. "Bu savaşta Nova," diye mırıldandı. "Biz Tanrı'yız." Yok edilmiş bir krallığın ihanete uğrayan lordu. Yok edilmiş bir krallığın hayatta ama kabul görmeyen Vârisi . Artık yan yanaydık.
Sayfa 298Kitabı okudu
"Su Krallığı'ndan birileri sır saklamaya başladığında dünyanın başına hep kötü şeyler geliyor." Buralarda tek başıma kalmak istemedim. Nefret edilen bir kişinin daha olması işime geliyor." "Sen gerçekten tuhaf bir adamsın." Bakışları aniden derinleşti. "Bu çekici yanlarımdan biri mi?" İstemeden ve farkında
Sayfa 296Kitabı okudu
Reklam
Yakında," dedim ifademi bir saniye olsun bozmadan. "Anlamadım" "ayaklarıma kapandığında, yakında olma Kasır. Çünkü üzerine basıp geçmekten bir an bile tereddüt etmeyeceğim." "Sizi incittiysem beni bağış..." "Ne cüretle?" diye güldüm. "Beni nasıl incitebilirsin ki?" Servis yapan cinlerden birinden sert olmasını umduğum bir içki kaptım. "Baştan savma ve çocukça aşağılamalarının üzerimde etkisi olacağını mı sandın?" Anlam dolu gözlerimi karşımda küçülebilsin diye ona diktim. "Bahse girerim beni her gördüğünde korkudan nereye sığınacağını şaşırıyorsun." Yüzümde bir gülümsemeyle ona doğru yaklaştım. Kadehten küçük bir yudum aldım. "Dikkat et," dedim kaşlarımı çatıp. "Oyun oynamayı tüm kediler sever ama kaplanlar sonunda değnekten sıkılıp senin kemiklerinle devam eder."
Sayfa 288Kitabı okudu
"Gerçekten günahkâr olmam gerekiyor," diye söyleyemediği cümleyi tamamladım. Zihnim bulantılar ve düşüncelerle dolmuştu. Gercekten onların bu zamana kadar korktukları şey olmam gerekiyor. Bakışlarımı yeniden ona çevirdim. "Peki ama bu nasıl olacak,bir imge ya da sihir mi yapmamız gerekiyor?" "Duyduklarına rağmen hâlâ bunu istiyor musun?" Bilmiyorum anlamında dudağımı büktüm. Bu onu hem heyecanlandırmış hem de şaşırtmıştı. "Yüz yıl beklemeye değer olduğundan bir an bile şüphe duymamıştım," dedi. Yavaşça ayağa kalktı. Elimi tutup beni de beraberinde kaldırdı. "Bu ânı çok uzun zamandır bekliyorum Nova ama bu kadar sadık olacağını ben bile sadece hayal edebilirdim." "Yüz yıl geçmiş üzerinden ama hâlâ aynı yalnızlığı hissediyorum bu diyarda. Hem de artık sözde savaş olmamasına rağmen." Gözlerim sadece burada görebildiğim o temiz engin denize daldı. "Geciktiğim için üzgünüm," dedi Arın. "Artık tek başına boğulmayacaksın."
Sayfa 281Kitabı okudu
440 syf.
8/10 puan verdi
serinin ilk kitabı gerçekten harikaydı. sonu baya şaşırtıcı bitmişti kendimi bulmacada gibi hissetmiştim. kafamda bin bir türlü soru işareti vardı o soru işaretlerinin hepsi bu kitapta çözüldü. aynı şekilde bu kitabı da gerçekten beğendim. beni çok şaşırtan karakterler oldu. her ne kadar toksik ve takıntı seviyesinde bir ilişkileri olsa da dylan için üzüldüm biraz. nasıl ki ansel dedektifle mutlu olduysa finalde dylanın da anseli atlatabildiğini görmeyi isterdim. finalde kesinlikle eksiklikler vardı. katil rastgele seçilmiş gibiydi. kitabın başından beri merakla katilin kim olduğunu çözmeye çalışıyoruz evet bariz belli olan birinin katil çıkmasını beklemiyordum ama bu kadar da bilinmeyen birini de beklemiyordum ben ya. devamını spoiler vererek anlatıyorum spoiler yemek istemeyen okumasın SPOİLER tüm kitap boyunca katili merak ediyoruz. 100 sayfa katil Austen adında saçma sapan bir psikopat çıkıyor. kitap boyunca adı geçmiyor ondan şüpheleneceğimiz bir durum olmadı. o yüzden pek bir şok yaşamadım ben. ayrıca katili öğreniyoruz sonra anseli kaçırıyor. 1 gün geçmeden dedektif anseli buluyor ve mutlu son yani sonu o kadar hızlı ilerlemiş ki ne oldu bitti anlamadım. ayrıca bu katil akıl hastası, kafası baya bildiğin gidik yani. ama sonda suçlarını itiraf ediyor?? bilemiyorum sonu daha farklı olsa 10 numara kitap olurdu benim için. yine de dediğim gibi kitap genel olarak baktığımda çok güzeldi okumanızı öneririm
Sobe
SobeN. G. Kabal · Martı Yayınları · 20222,933 okunma
296 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
19 saatte okudu
Bedava olmasa da terapi
"Doğruluk mu cesaret mi?" diye sordu birdenbire. "Cesaret," diye mırıldandım. "Sarılsana bana." Uzun bir bekleyişin ardından bu ikiliye tekrar kavuştuğum için inanılmaz mutluyum. Kitabın daha ilk sayfasını okurken ait olduğum bir yere geri dönüyormuş gibi hissettim. Serinin içindeki bazı benzetmeler ve cümleler beni
Ejderha ve Yıldız
Ejderha ve YıldızN. G. Kabal · Dex Yayınevi · 2024218 okunma
Reklam
Bir yazı ne kadar okunabilirse o kadar çok okumuştum. Bir duvar ne kadar izlenebilirse o kadar çok seyretmiştim. Her defasında daha yargılayıcıydı. Bazen gözlerini bana dikiyor ve işlediğim günahları hatırlatıyordu. Buna gerek yoktu, onları hiç unutmuyordum. Ama bazen beni bağışlıyordu satırlar. Bir anlığına yüklerimden, günahlarımdan kurtuluyordum.
Sayfa 5 - Martı YayınlarıKitabı okudu
Mükemmel sahnee
(...)Alayla güldü sadece. "Ne istediğini söyleyecek cesaretin bile yok senin ama kendini birilerinden daha iyi görüp duruyorsun." "Beni öpmeni istiyorum." (...)Yavaş yavaş bana doğru döndü. Ellerini ceplerine koydu. Aramızda sadece birkaç adım olan mesafeyi acelesiz bir şekilde kapattı.(...) "Elbette istiyorsun." Önce gülümsedi sonra itti beni. Gitmek için dönerken kolundan yakaladım. "Bana sakın arkanı dönme." "Söyleyecek daha ilginç bir şeyin mi var?" "Öp beni." dedim. "Sadece bir öpücük. Nasıl hissettirdiğini öğrenmek istiyorum." "Elbette istiyorsun." Yine o gülümseme.
Sayfa 102Kitabı okudu
736 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
19 günde okudu
Evvet. Fiyatıyla olay yaratan kitabımızın yorumuna hoş geldiniz. Direkt başlıyorum. Konusu; 2. kitabın sonundaki olay yüzünden Daren ve Nova dünyaya dönmüşlerdi ve hatta dünyadaki hallerini anlatan kitap olan "HGOİ 2,5: Ejderha ve Yıldız" da DvC ile birlikte çıkmıştı. Dünyadan tekrar diyara geri döndüklerinde artık Daren ve Nova değil,
Deliler ve Cellatlar
Deliler ve CellatlarN. G. Kabal · Dex Kitap · 2024172 okunma
"Kitap okumayı seviyorum, bu beni rahatlatıyor ama sadece okumak da değil, onları tam anlamıyla anlamak istiyorum, her şeyi bilmek istiyorum ben. Yazarları, o kitapları yazdıkları yerleri, yazma sebeplerini, yaşadıkları dönemleri, o dönemlerin şartlarını... Sadece raftan bir kitap almak ve kütüphanemi doldurmak istemiyorum." "Jane Austen'in masasına dokunmak istiyorum mesela, Dante'nin Beatrice ile karşılaştığı o sokaktan geçmek istiyorum. Hemingway'in kendini öldürdüğü o silaha dokunmak istiyorum. Notre Dame Katedrali'nde 'yazgı' kelimesini arayıp parmaklarımı o duvarlarda dolaştırmak istiyorum. Bence insan sırf matematikte başarılı diye tıp okumamalı; evet, benim için çok kolay olurdu ama bende bir insanı iyileştirme güdüsü yok, yolda gördüğüm birini hastaneye götürebilirim ama onun yarasına dokunamam ya da bir başkası sırf çok iyi ezber yapıyor diye hukuk okumamalı, önemli olan vicdan sahibi olması olmalı; meslekler derslerdeki başarıya göre değil, insan ruhuna göre seçilmeli. Ailem benim ruhumda edebiyatın olduğuna inanmıyor çünkü onlar bakarken hiç şiir okumadım, onlar etrafımdayken elimde sadece test kitaplarım vardı, bu biraz da benim suçum, onlara kendimi anlatamadım."
Sayfa 64 - Nazlı Aladağ
“Bir gün beni bulamayacaksın. Ve sadece gitti diyeceksin.”
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.