bu pencereleri daha önce de kırmıştım.Teras katlarında,arka bahçelerde,bar
tuvaletlerinde,seviştiğim sırtlarda,uydurduğum masallarda,derbi ile yapıştırılmış
yırtık ayakkabılarımda,kilitli iğnelerde.....ama kim inanır kuş dili konuşan bir falcıya,
yaşıyor gibi yapan büyücülere.En zavallı halimle yığılıyorum.Bunun hangi kötülüğün dirilişi olduğunu bulmaya çalışıyorum.Oğlum saçlarımdan anlıyor kim
olduğumu...,sol omzumun eğikliğinden.Önce omzumu öpüyor..Yatağın arkasına kusuyorum; alışılmamış karanlığa.Herkesten önce beni sevsin istiyorum.