Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Nazan Öncel'in kırgınlığını nasıl oluyor da hepimiz anla­yabiliyoruz mesela? Yeteri kadar acı çekmişse insan, anlatabi­lecek bir güce sahip olabilir mi?
Kırgınım. Dünya kırgınlığımın farkında değil. Kimi arkadaşlarım var, çok yakın, yediği­miz içtiğimiz ayrı gitmezdi bir vakitler, kırgınım ve onlar da farkında değiller. İnsan kırgınlığını nasıl anlatır bir başkasına?
Reklam
Bir erkeğin ölümü, kadınının kalbinin kırıklığıyla başlar.
Sen hep orada ol, tam yakınımda ol diyecek oluyorum, bir şeyler mani oluyor, bir şeyler deyip geçiştiriyorum ama sen biliyorsun nasılsa. Sen hep biliyorsun bir erkeğin başlayıp da bitiremediği cümleleri, susup durmasını, sana bakıp ölmesini. Erkekler, kalbi durduğunda değil, çaresiz kaldıklarında ölürler.Bir aşkı, içlerinde bir yerlerde tutmak zorunda kaldığında ölürler. Elini uzatması gereken anda uzatamadığında ölürler.
Avrupa sınırları, dikenli teller, mülteci komiserlikleri kahrolsun ama senin hayalin yaşasın.
Birleşmiş Milletler kahrolsun demiş miydim daha önce?
Reklam
Her sabah aynanın karşısına geçip uzamış sakallarımı sa­ran beyazlara bakıyorum. Kimseler bilmiyor ama ellerin var yüzümde, bembeyaz parmakların, sakallarımın arasında do­lanan parmakların, sakallarıma düşen aklar gibi ellerin. Elle­rin yüzümü yaşlandırıyor; ellerin cehennem, ellerin yasemin, ellerin gül kurusu, ellerin ateş. Kadın zarif elleriyle erkeğin yüzünde yazıyor o hiç bitmeyecek hikayeyi; erkeğin gözaltla­rına, sakallarına.
Musa bile öyle yalvarmadı mı Rabbine; Allah'ım dilimdeki bağı çöz, dilimdeki bağı çöz, dilimdeki bağı çöz. Dert, insanın dilini bağlayan kar­maşık düğüm. Allah'ım bizim de dilimizdeki bağı çöz.
Kendine inancını kaybetmiş, hakikat için düştüğü yolda pusulasını elinden düşürüp kaybolmuş, pusulayı düşür­medim aslında kendi ellerimle kırdım, pusulasız kalmış bir adama neden inansınlar?
Reklam
O bir damla gözyaşı boğazımı, dilimi, kelimelerimi param­parça edip kalbimin üzerine düşüyor. Ne tuhaf değil mi, bu kalp onca şeyi kaldırdı, onca göçüğün altından bir yolunu bu­lup sağ çıktı ama o bir damlayı kaldıramıyor.
Her sabah uyanınca aklıma sen geliyorsun ve çocuk­luğumdan kalma bir damla gözyaşı, nasıl bir gözya­şıysa artık, ne yapsam yakamı bırakmıyor; çok zaman gözlerime kan oturdu, sonra kurudu ağlamaktan ama o bir damla kaldı oralarda bir yerde, bir dünya ağrısı gibi kala­kaldı, alımlı bir intihar gibi, bir ilk gençlik utancı gibi, bir ço­cukluk muskası gibi, bir doğum izi gibi, bir baba özlemi gibi, bir yoksulluk sızısı gibi kalakaldı, işte o bir damla gözyaşı, her sabah sen aklıma geldiğinde gözlerimden süzülüp içime akıyor.
“kırk yaşımızda, yüreğimizde yirmimizde sıktığımız bir kurşunla ölüyoruz." rene char
“Ma­haret sihirbazlıkta değil, birine hiç karşılık beklemeden kalbini verebilmektir. En büyük, en görkemli sihir, birini sevebilmektir."
Güzel bir kadın, erkeği aciz, çaresiz, güçsüz ve yardıma muhtaç bırakan mucizelerdendir. Güzel bir kadına bakmak ağır düşüş halini göze almaktır.
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.