'...Ve ben daima galip kişi değildim. Ben de bir sürü yenilgi yaşadım, beni de terkettiler, çoğu zaman yanlış anladılar. Olur böyle şeyler, kabullendim. Güzel çok şeyler biriktirdim, ve bazı acı şeyleri unuttum. Sonunda hep özgürlük isteyişimin bir bedeli vardı.'
Sayfa 138Kitabı okudu
Hayatıma giren kadınlar onların ruhuna dokunmadan kasıklarına dokunmamı istedi.
Sevişmekten yorulmuştum artık. Bir kadınla konuşmayı özlüyordum. Bir kadının bacaklarından önce elini tutmak istiyordum. Bir kadına kadınım demek istiyordum. Ama anlatamadım hiçbirine.
Daha saçlarını okşamadan göğüslerini okşamamı istedi bir çok kadın. Ben sevgiye açtım onlar cinselliğe. Cok yanlış anladılar beni.
Sayfa 91Kitabı okudu
Bunların çoğu sonradan bu fikirlerin ne kadar yanlış olduğunu anladılar ama iş işten geçtikten sonra. Sonraki dönemlerde Rıza Tevfik'ten Tevfik Fikret'e kadar herkes bu pişmanlığı ifade edecektir. Onların gördüğünden çok daha büyük sorunlarla padişahın boğuştuğunu, dağılmakta olan bir devleti ayakta tutmak için ne kadar büyük bir çaba harcadığını anlamıyorlardı.
Bunun en ilginç örneği 1917 yılında yaşandı. Osmanlı Devleti'nin savaşta yenileceği belli olmuş ve devletin idaresinden sorumlu olanlar çıkış yolu bulamaz hale gelmişlerdi. Son çare olarak Beylerbeyi Sarayı'nda ikamet eden Abdülhamid'in kapısına geldiler. Çare sordular. Padişah acı acı güldü. Yapacak bir şey kalmadı dedi. "Hiç bari son kez doğru bir şey yapın da elime bir silah verip beni cepheye gönderin, evlatlarımla beraber şehit düşeyim" diye tamamladı.
Sayfa 249 - Lopus YayıneviKitabı okudu
Beni yanlış anladılar..
Zülfü Livaneli, " Özgürlük" şiirine yaptığı besteyi Vodofone'a satmasını, "Çünkü Nazım'ın dediği gibi 'şarkılarımın sokağa çıkmasını' istiyorum, " sözleriyle açıklayalı 11 yıl oldu..
Sayfa 110
kırlangıçlar
Şehrin kıyısında, ufacık bir derenin kenarında, dalları suya sarkan ihtiyar bir söğüt ağacı vardır. İlkbaharın başlangıçlarında bu söğüdün dallarına bir dişi kırlangıç gelip kondu; derenin bir başından bir başına yıldırım gibi uçan, beyaz göğüslerini suya dokundurarak şeffaf kanatlı küçük böcekleri yakalayan diğer kırlangıçlara bakmaya başladı.