Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Cahit Zarifoğlu
Cahit Zarifoğlu’nun eşi Berat Hanım’a yazdığı bir mektup; Berat’e Bana soruyorsun şu resimdekiler kim, diye. Emin ol kim olduklarını çıkaramadım. Görünüşe bakılırsa mutlular. Fakat insanlara tavsiyem şudur ki, nasıl “zenginin parası, parasızın çenesini yorarsa”, başkalarının mutlu görünümü, insanı kendi mutlu olma imkanını, kabiliyetini görmekten alıkoymamalı. Filmler, resimler birer hayaldir. Başka insanların dış görünümleri de bizi aldatmasın. İnsan kendi mutlu olma imkanını görebilmeli. Mutluluksa filmlerin, romanların içinde değil, kendi yaşadığımız basit hayatın içindedir. Ve önemli olan yaşanılan “an”dır. Onu ibadet, sabır, anlayış, tevazu ve merhamet ile anlamlı hale getirmek mutluluğun ta kendisidir. Yoksa deniz kenarında fotoğrafçılar tarafından düzenlenmiş bir mutluluk tablosu sahtedir ve bazı saf kimselerin duygularını istismar etmekten başka bir şey ifade etmez. Acaba anlatabiliyor muyum?
Cahit Zarifoğlu eşi Berat'e hiç tanımadığı bir çiftin fotoğrafını yollar ve ardından bu sözleri yazar....
Reklam
Cık,bu şiir olmamış!
Ey Berat Hanım! Otur şöyle nefes al dinlen Ve anlat ne var ne yok halin nasıl? Eğer dersen “Vaktim yok , dilim yorgun Çamaşır dağ gibi Bulaşık bir ziyafet sonrası kadar çok Ve çocuklar aç,uykulu ve huysuz” O vakit koştur didin işin bitince otur. Sonra anlat halin nice keyfin nasıl? Ey Berat Hanım! Dersen ki, “Bu ne zalim adam Halimi bilmez halden
Şimdi sizlerle bir sohbet meclisinde oturmuş olsaydık sözlerime şöyle başlardım; ● “Şayet Allah örtmezse hepimiz kusurluyuz…” Elbet benimde aklıma geldiğinde kalbimin sızladığı hadiseler oldu. Çıkmazlara girdiğim anlar. Hüzünlerim,hatalarım ve biraz daha ileride günahlarım.. Ama dedim ya “Allah örtmezse hepimiz kusurluyuz” Bu kelimenin sırrınca
Cahit Zarifoğlu'nun eşi Berat Hanım'a yazdığı o müthiş mektup..
Berat'e Bana soruyorsun şu resimdekiler kim, diye. Emin ol kim olduklarını çıkaramadım. Görünüşe bakılırsa mutlular. Fakat insanlara tavsiyem şudur ki, nasıl "zenginin parası, parasızın çenesini yorarsa", başkalarının mutlu görünümü, insanı kendi mutlu olma imkanını, kabiliyetini görmekten alıkoymamalı. Filmler, resimler birer hayaldır. Başka insanların dış görünümleri de bizi aldatmasın. İnsan kendi mutlu olma imkanını görebilmeli. Mutluluksa filmlerin, romanların içinde değil, kendi yaşadığımız basit hayatın içindedir. Ve önemli olan yaşanılan "an"dır. Onu ibadet, sabır, anlayış, tevazu ve merhamet ile anlamlı hale getirmek mutluluğun ta kendisidir. Yoksa deniz kenarında fotoğrafçılar tarafından düzenlenmiş bir mutluluk tablosu sahtedir ve bazı saf kimselerin duygularını istismar etmekten başka bir şey ifade etmez. Acaba anlatabiliyor muyum? Cahit
O hep genç kaldı...
Nişan ve düğünleri aynı gün yapılan ve ilk kez yüzük takılırken birbirlerini gördüklerini söyleyen Berat Zarifoğlu eşi Cahit Zarifoğlu'nu 'yavaş yavaş daha çok' sevmiş. Zarifoğlu, "Aramızda 16 yaş farkı vardı Cahit bey bana takılır ve derdi ki 'ben yaşlanacağım sen hep genç kalacaksın'. Ama öyle olmadı Cahit hep gençlerin abisi olarak kaldı ben ise teyzeleri oldum, anneanne oldum" diyor.
Reklam
Cahit Zarifoğlu
Sen sana şiir yazmamı istiyorsun ama yazdığım şiiri okumaya ne zamanın var ne hâlin, Berat Hanım.
Ey berat hanım Otur şöyle nefes al dinlen Ve anlat ne var ne yok halin nasıl Eğer dersen "vaktim yok dilim yorgun Çamaşır dağ gibi Bulaşık bir ziyafet sonrası kadar çok Ve çocuklar aç uykulu ve huysuz" O vakit koştur didin işin bitince otur Sonra anlat halin nice keyfin nasıl Ey Berat hanım dersen ki "Bu ne zalim adam Halimi bilmez halden anlamaz Küçük bir şeyi mesele yapar" -Ne büyük yalan- Doğrusu var hakkın N'etsem n'apsam Kollarını bilezik Boynunu kordon Ayağını hal hal donatsam Yine hakkın kalır Bizi hoş görünüz Sabırlı olunuz Çocukları dövmeyiniz Zinhar beddua etmeyiniz Sui zan değil hüsnü zan ediniz Ve acaba ikaz ettik hata mı ettik Berat'e... Cahit Zarifoğlu youtu.be/r5XzGgI6EGM
Cahit Zarifoğlu'nun kendi el yazısıyla eşine yazdığı şiir..
Ey berat hanım Otur şöyle nefes al dinlen Ve anlat ne var ne yok halin nasıl Eğer dersen "vaktim yok dilim yorgun Çamaşır dağ gibi Bulaşık bir ziyafet sonrası kadar çok Ve çocuklar aç uykulu ve huysuz" O vakit koştur didin işin bitince otur Sonra anlat halin nice keyfin nasıl Ey Berat hanım dersen ki "Bu ne zalim adam Halimi bilmez halden anlamaz Küçük bir şeyi mesele yapar" -Ne büyük yalan- Doğrusu var hakkın N'etsem n'apsam Kollarını bilezik Boynunu kordon Ayağını hal hal donatsam Yine hakkın kalır Bizi hoş görünüz Sabırlı olunuz Çocukları dövmeyiniz Zinhar beddua etmeyiniz Sui zan değil hüsnü zan ediniz Ve acaba ikaz ettik hata mı ettik Berat'e... Cahit Zarifoğlu
Berat'e, Bana soruyorsun, şu resimdekiler kim, diye. Emin ol kim olduklarını çıkaramadım. Görünüşe bakılırsa mutlular. Fakat insanlara tavsiyem şudur ki nasıl ‘zenginin parası, parasızın çenesini yorar’sa, başkalarının mutlu görünümü, insanı kendi mutlu olma imkânını, kabiliyetini görmekten alıkoymamalı. Filmler, resimler birer hayaldir. Başka insanların dış görünümleri de bizi aldatmasın. İnsan kendi mutlu olma imkânını görebilmeli. Mutluluksa filmlerin, romanların içinde değil, kendi yaşadığımız basit hayatın içindedir.Ve önemli olan yaşanılan ‘ân’dır. Onu ibadet, sabır, anlayış, tevazu ve merhamet ile anlamlı hâle getirmek mutluluğun ta kendisidir. Yoksa deniz kenarında fotoğrafçılar tarafından düzenlenmiş bir mutluluk tablosu sahtedir ve bazı saf kimselerin duygularını istismar etmekten başka bir şey ifade etmez. Acaba anlatabiliyor muyum? Cahit”
107 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.