Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Mutlu son?
Bir efsaneye göre bir kadın bir adama aşık olmuş. Ama ne kadın ne adam bunu fark edememiş. Yaşadıkları duygu yoğunluğu o kadar duygusuz yapmış ki onları aşkı görememişler. Ailesinden inanılmaz derecede sevgi almış, güzel, kibar bir kadın varmış. Annesi ve babası birbirine çok aşık bir çiftmiş. Bir erkek kardeşi ve bir ablası varmış. Ablası
Güzel ve Dokunaklı
Gözbebeklerinde bir ağrıyla gelirdi. Ben, kirpiklerimde binlerce yol, parmaklarımı kalbime batıra batıra beklerdim. Sokakların telaşıyla odaların suskunluğu arasına sıkışmış kekeme hayaldi. Gülüşü, bir yaprak ummanında gün ışığı gibi hüzünlü bir sevinç verirdi. Akşamüstüne benzeyen sesle konuşurdu. Kendisine ait olmayan bir zamandan yaşamaktan
Reklam
Rainer Maria Rilke
Birinci Ağıt Kim duyar, ses etsem, beni melekler katından? Onlardan biri beni ansızın bassa bile bağrına, yiterim onun daha güçlü varlığında ben. Güzellik güç dayandığımız Ürkü'nün başlangıcından özge nedir ki; ona bizim böylesine tapınmamız, sessizce hor görüp bizi yok etmediğinden. Her melek ürkünçtür. Kendimi tutar bu yüzden, yutkunurum.
Bir adam sık sık Kur'an okur, ancak ondan bir şey ezberleyemez ve anlamazdı. Bu adamın küçük oğlu babasına dedi ki; Babacığım Kur'anı Kerim'i okuyorsun ama anlamını bilmeden, sana ne faydası var ki? Babası oğluna dedi ki; Evladım, sana ne faydası olduğunu söyleyeceğim ancak önce şu hasır sepeti al ve şu dereden su doldur getir. Hasır sepet kömür taşımak için kullanılıyordu. Oğlu babasına; Baba, ama bu imkansız! Babası cevap verdi; -Sen dene bakalım ne oluyor. Çocuk bu söz üzerine hasır sepeti alıp dereye gitti ve su doldurup taşımaya başladı. Yol yarı olmadan bütün su akıp gitti. Çoçuk babasına dönüp dedi ki; Baba görüyorsun ki bu imkansız bir şey! Baba;Olsun bir daha dene dedi. Oğlu bir daha denedi, bir daha derken beşinci seferde iyice yorulan oğlu bitkinliğini belirterek babasına; Baba sen de biliyorsunki bu imkansız neden tekrar ettiriyorsun? deyince babasına oğluna dönüp dedi ki -Evladım sepette bir şey farketmedin mi? Oğlu evet babacığım, sepet tertemiz olmuş dedi. Babası oğluna; işte böyle evlat, nasıl bu sepet kendinde bir şey tutamasa bile su ile tekrar tekrar temas edince tertemiz oldu, insan kalbi de dünya ve işlerinden kirlenir, Kur'an okumakla da ezberlemese ve dahi anlamasa bile kalbi suyun hasır sepeti temizlediği gibi tertemiz olur.Evladım, Kur'an kalbin ve ruhun temizleyicisi, cilası, gıdası ve şifasıdır. Sakın şeytanın bu 'ezberlemeden, anlamadan ne faydası var' oyununa gelmeyesin diyerek oğluna harika bir ders vermiş oldu. O halde bizde şöyle dua edelim; Allah'ım Kuran-ı kalbimin baharı kıl.
Kılıç Artığı poe-tik-ler
I Masallarımız aynı düşlerimiz bir Aynı ateşin yaktığı ağıtlardan geliyoruz Kentin en uzak köşeleri Hüznün ele verecek seni Öyle mahzun bakma çocuk "Devletin ve milletin bekası" zedelenir
KAÇ TAKİPÇİN VAR
Geçen gün sosyal medyada şöyle bir videoya denk geldim, konuşmacının kim olduğunu bilmiyorum: "Bir sosyal medya fenomenine 'Kaç takipçin var?' diye sordum. Uçuk bir rakam söyledi. Sizin de çoktur her halde?' diye beni yokladı. 'Yok' dedim. 'Benim hepi topu sekiz tane takipçim var.' Birinci ve en büyük takipçim âlemlerin Rabbi olan Allah'tır. Uykuda bile takip eder beni. O'ndan gizli kalmak asla mümkün değildir. Sonraki iki adet takipçim ise şerefli yazıcılardır. İyi kötü, hayır şer ne yapsam kayda geçerler. Dördüncü takipçim şeytandır. Ve takipçilerimin en tehlikelisidir. Hayırla hiç işi olmaz. Hep çelme takıp düşürmeye çalışır beni. Beşinci takipçim nefsimdir. Tıpkı boynu bükük, masum yüzlü ama şımarık bir çocuk gibidir. Aç gözlüdür, daymak nedir bilmez. Altıncı takipçim rızkımdır. Şimdiye kadar bir vefasızlığını görmedim. Yedinci takipçim imtihan için olduğunu bildiğim musibet ve sıkıntılarımdır. Çoğunlukla hafif bir sarsar beni ve geçerler. Ama bazı zaman da ziyareti uzayan bir misafir gibi oturdukları yerden bir türlü kalkmak bilmezler. Sekizinci ve son takipçim ise ölümdür. Her ân yanında taşıdığı bir bahanesi muhakkak vardır: Trafik kazalan, kalp spazmları, nefes yetmezlikleri, doğal afetler, yaşlılık ve hastalıklar... Ben onu unutsam da o beni unutmaz. ense kökümde dolaşır durur. Takipçilerimin hepsi bu kadar. Aslında... Evet, bir tane daha var. O da siz beni mezarlıkta bırakıp gittikten sonra benimle kalacak olan salih amellerimdir. Kabirde bile benimle kalacak olanlar: Dünyada esas çabaladıklarım..."
Reklam
🔴Kurşun Kalem - Paulo Coelho Öyküsü: Ninesini bir mektup yazarken izleyen çocuk sordu: - "Yaşadıklarımız için bir hikaye mi yazıyorsun? Yoksa benim hakkımda mı?" Ninesi yazmayı kesti ve torununa şöyle dedi: - "Aslında, senin hakkında yazıyorum. Fakat kelimelerden daha önemlisi, kullandığım Kurşun Kalem. Umarım büyüdüğünde sen de
Judy Garland'ın kızı Liza Minnelli:Annem gergin bir tel gibi yaşadı
Hayatını kaybeden birçok ünlü gibi Hollywood tarihinin en büyük müzik yıldızı Judy Garland'ın ölümünü, çocukluk döneminden itibaren kullanmaya başladığı aşırı içki ve uyuşturucu hızlandırdı. Kızı aktris Liza Minnelli'nin söylediği gibi “Annem gergin bir tel gibi yaşadı” dedi. Hollywood tarihinin en büyük müzik yıldızı Judy Garland,
Judy Garland şöhretin bedelini fazlasıyla ödemiştir
Judy Garland’ın hikâyesi zor… Yazmak için nereden başlamam gerektiğini bir türlü bulamadım. O, hem asla bir çocuk olmasına izin verilmemiş bir sermaye, hem de büyümesine izin verilmemiş bir ergen… Hem büyük başarılara imza atmış, klasik Amerikan sinemasının en önemli on kadın yıldızından birisi, hem de kendini yok etmiş bir karadelik… Renée
Ey ölümden ve hayattan olma çocuk Suna'yı ve denizi bildin Şimdi bir başka soru bul kendine bir yakamoz neden durup durup bir dubayı kovalar gibi örneğin, Ölümden ve hayattan çok bahsettik suskun, ağızsız, sözsüz ilahi bir koronun gülümsemesini istiyorum ben yerli yersiz hem neden küçük bir gülümseme için büyük espriler gerekli bize ve neden cinnet beşinci kattayken yakalar insanı ve bu mermer insanlar nasıl olur da romatizmadan bahsederler? Ey ölümden ve hayattan olma çocuk hüt hüt kuşunu ve gözyaşını bildin peki, niçin bir new york bulur kendine tatar çağrışımlı ve balkonlu kızlar saçlarını taşırken çınaraltının serin sabahlarına ve bir şairin yüzüne niçin kurtlar iner her akşam durup duruken bir koridor ıssızlığına... Birhan keskin
Reklam
Şirketokrasi
Bir Ekonomik Tetikçinin İtirafları, petrol yataklarına sahip Güney Amerika ülkelerindeki darbeleri, İran’da 1950′li yıllarda yaşananları, İran-Irak savaşının nedenlerini, Afganistan ve Irak operasyonlarının arka planını, yeraltı kaynakları bakımından oldukça zengin olan Afrika ülkelerinin neden sürekli iç savaş halinde olup açlıktan öldüklerini
Kalemin rüzgardan kağıdın sudan olursa ne yazarsan derhal yok olur. Mevlânâ
Çocuk, büyükbabasının mektup yazışını izliyordu. Birden sordu: “Bizim başımızdan geçen bir olayı mı yazıyorsun büyükbaba? Benimle ilgili bir hikâye olma ihtimali var mı?” Büyükbaba yazmayı kesti, gülümsedi ve torununa şöyle dedi: “Doğru, senin hakkında yazıyorum. Ama kullandığım kurşun kalem yazdığım kelimelerden çok daha önemli. Umarım
245 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.