Çocukların o masumiyetleri, hayal kabiliyetleri, biz yetişkinler tarafından nasıl da öldürülüyor, nasıl da anlayamıyoruz onların hayallerini, fikirlerini, o minicik yüreklerinden geçen güzellikleri!
Küçük Prens, Momo, Şeker Portakalı benzeri kitapları okuduğunda insan kendi çocukluğuna tekrar gidiyor,bir yandan nasıl da anlaşılamamışımın acısını hissediyor,diğer yandan etrafımdaki çocuklara karşı ben de aynı anlayışsızlıkları,gereksiz etiketlemeleri, hayallerini yerle bir etmeleri yapıyor muyum diye düşünüyor.
Bence hepimizin arada çocukluğuna dönmeye, çocuksu hislerini hatırlamaya, bir çocuk masumiyetine sığınmaya ihtiyacı var.Çünkü hatırladıkça merhametimiz artacak,çünkü hatırladıkça kırmayacağız o masum gönülleri...