...
Milli şefin treni niçin beyaz?
Ruslar neden yürüyorlar berlin'e ?
Ne saçma! ne budalaca!
Dört incil'den yuhanna'yı
tercih edişim niye?
...
• İsmet Özel,
Celladıma gülümserken çektirdiğim son resmin arkasındaki satırlar
Bazen olur ya, bir yerlerde bir acı hissederiz. Sebepsiz. Tuhaf bir huzursuzluk. Anlat deseler anlatılmaz, öyleyse evham ettiğimiz söylenir, her şey yolundadır güya. Ölümcül Kimlikler'de şöyle diyor Maalouf: "Yaraların hissedilmesi için, tanımlanmaya ihtiyacı yoktur." Bazı yaralar böyle sevgili okur. Tanımlamaya, anlam yüklemeye
Dünyanın derdini düşününce ne denli sıkılıyor canımız. Kimselerin umurunda değil olan bitenler. Alasdair Gray, "Senin kalbin bu berbat dünya için biraz fazla iyi canım," der. Varsın öyle olsun sevgili okur. Dünya berbat diye rengini alacak değiliz bu cehennemin. Elbette üzülecek, elbette dertleneceğiz. Çiçekli bir gün dileriz. Var
...
Milli şefin treni niçin beyaz?
Ruslar neden yürüyorlar berlin'e ?
Ne saçma! ne budalaca!
Dört incil'den yuhanna'yı
tercih edişim niye?
...
• İsmet Özel,
Celladıma gülümserken çektirdiğim son resmin arkasındaki satırlar
...
Milli şefin treni niçin beyaz?
Ruslar neden yürüyorlar berlin'e ?
Ne saçma! ne budalaca!
Dört incil'den yuhanna'yı
tercih edişim niye?
...
• İsmet Özel,
Celladıma gülümserken çektirdiğim son resmin arkasındaki satırlar
Ben İsmet Özel, şair, kırk yaşında.
Her şey ben yaşarken oldu, bunu bilsin insanlar
ben yaşarken koptu tufan
ben yaşarken yeni baştan yaratıldı kainat
her şeyi gördüm içim rahat
gök yarıldı, çamura can verildi
linç edilmem için artık bütün deliller elde
kazandım nefretini fahişelerin
lanet ediyor bana bakireler de.
Sözlerim var köprüleri
Murad Adj’nin araştırmalarına göre, takriben 200 bin yıl önce Altay’a yerleşen Tükler, Çin vakainamelerine göre, sarı saçlı ve mavi gözlü insanlardı. Bu bölgeye geldiklerinden itibaren bunlar mağaralarda yaşamaya başladılar.
Altay Türkleri hakkındaki bütün bilgiler meşhur arkeolog Aleksey Pavloviç Okladnikov’un uzun ve titiz çalışmaları ile
Peyami Safa söz konusu romanında, Türk kadınlarında savaş dönemi içerisinde meydana gelen tuvalet alışkanlığındaki değişimi, Beyaz Ruslar'ın İstanbul'a göçü dolayısıyla meydana gelen bir toplumsal değişim izleği olarak görüyor.
"Ben şimdiki taze kadınlara şaşıyorum, bazıları yüzlerine dalga dalga pudra sürüyor, âdeta üçüncü devresinde bir verem gibi bembeyaz kesiliyorlar.
Behiç,
-Ruslardan öğrendiler! dedi."