Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bizi olduğumuz kişi yapan şey anılardır. Benliğimizin gerçek meskeni hafızamızdır.
Sayfa 11 - Metis YayınlarıKitabı okudu
Kimi şeylere, derdi Eli hep, ancak her şeyden kuşkulanarak, hatta bazılarını kasten paramparça ederek, geride bırakarak yaklaşabilirsin.
Sayfa 69 - Metis YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Kendileriyle ve korkularıyla yapayalnız kalanlar hep çocuklardı.
Sayfa 103 - Metis YayınlarıKitabı okudu
İnsanı öldüren bir gerçeğin insanı yaşatan bir gerçek karşısında değeri nedir ki?
Sayfa 145 - Metis YayınlarıKitabı okudu
Jan Wechsler
Bilindiği üzere annelerin koruma duygusunun yarılanma süresi sonsuzdur; ayrıca ona karşı başkaldırmak doğa güçleriyle savaşmak gibi nafile bir uğraştır.
Sayfa 20 - Metis YayınlarıKitabı okudu
Kendi anılarının içinde bir hücre tutuklusu gibi hapsolmuş o kadar çok insan var ki, dedi Eli. Psikiyatrı klinikleri kendilerini ve anılarını anlatamadıkları için acı çeken hastalarla doluydu, anıları inandırıcı olamayacak kadar korkunç olduğundan hiç kimsenin, hatta kendilerinin bile inanmadığı hastalarla.
Reklam
Bazı kitaplar yazarının önceden kestiremediği hikayeleri anlatır.
"Vatanımız sadece şehirler ve köylerden ibaret değildir. Ormandaki bütün ağaçlar da vatanımızdır. Vatanımız çayırdaki ot, tarladaki ekin, havadaki kuş, topraktaki hayvan, ırmaktaki balıktır, vatan..."
"Nasıl vücudun herşeyi hazmedemiyorsa, ruhunda içine tıkıştırdığın herşeyi kabul edemez".
Ne alırsan al, eğer şükretmeden istifade ediyorsan,hırsızlık malıdır o,diyordu Ariel. Yeteneği bahşeden Tanrı'dır, işi de parayı ve parayla satın alınan her şeyi de veren odur. Ancak şükredersen gerçekten senin oluyordu onlar. ...Her şey, diyordu, şu küçük tevazuyu göstermekle başlar:teşekkür etmekle.
Sayfa 117Kitabı okudu
Reklam
''Sternberg, sinemanın resimsel özelliğini vurgulamıştır; sinemayı doğal dünya ya da sözel dilin ışığı altında değil, resmin ışığı altında görmüştür. 'İmgelerin üstüne işlendiği beyaz tuval iki boyutlu düz bir yüzeydir. Bu öyle olağanüstü yeni bir olay değildir, ressamlar bunu yüzyıllardır kullanmışlardır.' Yönetmen ise imgelerini doğanın kölesi olarak ya da 'özgünlük fetişine' tapınarak değil, kendi biçemini, kendi yorumunu getirerek kurmalıdır. 'Ressamın tablosu üstündeki gücü sınırsızdır, insan biçimi ve yüzü üstündeki denetimi zorbacadır.' Fakat 'yönetmen kamerasının insafına bağlıdır'; film yönetmeninin ikilemi burada, kullanmak zorunda olduğu garip, mekanik alettedir. Yönetmen aletini kontrol edemiyorsa, bu işten geri çekilir. Çünkü 'kopya çıkarma eylemi, erdemi ne olursa olsun, sanata her türlü yaklaşımın karşıtı olma durumundadır'.''
57 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.