_Her şey algıdır. Herhangi bir şeyi itici ya da çekici kılan tamamen senin zihnindir. Karar veren faktör sensin.
_Zihin, aldatıcıdır. Gerçekte ikilem yoktur. Gerçekte sorun yoktur. Hiç olmamıştır, hiç olmayacaktır. Zihinde sorunlar vardır ve sen gerçekliğe zihnin aracılığıyla bakarsın. Böylece gerçeklik sorunlu olur.
_Sağlıksız bir zihinle ne
Delilah & Anthony •°○☆
☆•° Bir yamacın ucundaydık,dağlık bir bölgedeydik. Birkaç gün önce yağan yoğun kar artık yoktu . Dağların tepeleri hâlâ beyaz karlarla kaplı olsa da yürüdüğümüz çayırlar çoktan yeşermeye başlamıştı.
☆•°Sonunda tepenin ucuna geldik ve enfes bir manzara önümüzde uzandı. Gökyüzü turuncu pembe ve mor renklerin karışımı ile oluşan bir tuval gibiydi. Tepedeki çayırda tüm çiçekler açmıştı.
Vadi boyunca uzanan mor ve pembe sümbüller dağın eteklerine ulaşarak çam ağaçları ile devam ediyordu...
Sayfa 107 - ArtemismilenyumKitabı okudu
İnsanoğlu hayatı yaşarken, tıpkı beyaz tuval üzerine resim çizen ressam gibidir.
Sayfa 173 - Yediveren Yayınları
Ressamın işi beyaz yüzeyi doldurmak değil, daha ziyade boşaltmak, tıkanıklığını gidermek, temizlemektir. Öyleyse ressam model işlevi gören dış bir nesneyi tuval üzerinde yeniden üretmek için değil, zaten orada olan imgeler üzerine, işleyişi model ile kopya ilişkilerini tersine çevirecek olan bir tuval üretmek için resmeder.
Sanat Felsefesi, Estetik, Schiller, Ressamlar
_Alçak bir takım ihtiyaçların tatmini için kullanılan yetenek, güya artistik bir şekil verir kirli bir muhtevaya. Sanatçı, zayıflık ve kötülükle insanları aldatır ve kendilerini aldatmalarını kolaylaştırır. Sahtekârdır çünkü manevî susuzluklarını temiz bir kaynaktan doyurduklarına ikna eder onları. Sanat’ın nimetinden mahrum kalınan böyle zamanlar
_Hangi uğursuz yıldızın etkisi altında doğmuş olmalıyım?
_Dünyanıza sıçayım, adaletinize sıçayım, aile kavramınıza sıçayım. İkiyüzlü kıçlar, yalancı götler ve gıllolar.
_Eğer bir cinayet için söz verilmişse yeminden geri dönmek erdemdir.
_Her şeyi yaşamayan hiçbir şeyi yaşamamış demektir.
_Her şeytanlıktan bir iyilik doğar. Dengenin
Gerçeklik kelimesinin bile bizi götürdüğü yer tartıya vurulamaz olandır. Bu kelime hakikatla eşanlamlı mıdır, yoksa daha çok "görünen" her şeyin karşılığı mıdır, yani algılanan nesneden ziyade gözlemcinin gözüne bağlı öznel bir resim midir, bunu kim söyleyebilir ki!
Hakikat bir bakış açısı sorunudur ve bir şeyi dünya aleme duyurdun mu, o vakit bu dünya alemin bakış açısını da ciddiye alman gerekir ....
Bizi olduğumuz kişi yapan şey anılardır. Benliğimizin gerçek meskeni hafızamızdır.
Ama anı fırıldak gibidir, sürekli değişmeye teşnedir. Her anımsayışla birlikte başlangıçta olup biteni yeniden biçimlendirir, filtrelerden geçirir, koparır bağlar, zenginleştirir, es geçeriz ve zamanla yavaş yavaş onun yerine anının anısını koyarız.
BİR FİLOZOF VE BİR ŞAİR
yerle gök arasında buluştular zamanın ve maddenin bağıntısız olduğu yerde soyutlamanın daha yüksek bir düzeyinde gerçek dünyanın engellerini aştılar
adam beyaz bir tuval ve felsefi ilkeler getirdi.
kadın boya fırçalarını ve sözcüklerle bir avuç düşü...
mavinin bir çok tonuyla boyadılar resmi:
duygularını ve düşüncelerini havaya boşalttılar
adam hayatın taslağını çizdi koyu lacivert bir çizgiyle;
kadın hafif gökmavisi dokunuşlarla doldurdu zemini:
renkli bir kaç şaşkınlık lekesi eklediler birlikte.
adamın gözleri elâ, kadınınkiler yeşil....
Sayfa 12 - Türkiye · Şiirden Yayınları · 2019 · Karton kapakKitabı okudu
' adam beyaz bir tuval ve felsefi ilkeler getirdi
kadın boya fırçalarını ve sözcüklerle bir avuç düşü...
mavinin bir çok tonuyla boyadılar resmi;
duygularını ve d üşüncelerini havaya boşalttılar '
Sayfa 12Kitabı okudu
El değmemiş bir tuval, bana, üzeri beyaz bir tozla kaplıymış gibi gelir… Tozun altında soluk alamıyordu.
Sayfa 96 - EverestKitabı okudu
𝑆𝑖𝑦𝑎ℎ/𝑏𝑒𝑦𝑎𝑧. Boş bir cadde. Sokakta kimseler yok. Belki yalnızca bir tek canlı, bir kedi, çöp tenekesinden atlıyor. Yağlıboya değil. Belki bir desen. Ya da bir litho. Çoğaltmak için.
𝑅𝑒𝑛𝑘𝑙𝑖. Renkler, soluk. Daha çok griler, bejler, kirli maviler, hâkiler... Işık ister istemez soluk. Sokak. Kapalı dükkânlar. Gelip geçenler. Anlatımcı bir yaklaşım. İnsanların yüzündeki şaşkınlık polis ve asker figürleriyle pekiştirilmiş.
𝑆𝑜𝑦𝑢𝑡. Kara ve kırmızı tonlarından oluşan bir resim. Fon beyaz. Renkler akıyor. Lekeci bir anlayış.
𝐺𝑒𝑜𝑚𝑒𝑡𝑟𝑖𝑘. Bir caddenin perspektifi. İnsansız bir cadde ve iki yana sıralanmış kapalı dükkânlar. Desen. Çini.
𝑃𝑜𝑝. Yalnızca bir kepenk. İndirilmiş bir kepenk. Tüm tuval bir kepenk. Fotoğrafik, ayrıntılı bir çalışma. Kepengin üstünde bir tabelâ: KAPALIDIR.
𝐴𝑓𝑖𝑠̧. Bir duvar. Üzerinde çeşitli sloganlar. Graffiti.
Sayfa 85 - RESSAMCA | ş harfinin suçu ne?
R.D. Laing tarafından da isabetli bir şekilde belirtildiği gibi;
"Çok az kitap af fedilebilirdir. Galiba tuval üzerindeki kara, ekrandaki sessizlik ve boş bir beyaz kağıt daha makuldür."
