Fena bir roman değil fakat gerçekten kötü bir polisiye. Bir polisiyede olması gereken merak uyandırma özelliği bu kitapta yok. Genelde sayfalar ilerledikçe cinayetle ilgili ipuçları ortaya çıkmaya başlar ve okuyucu olayın içine iyice çekilir, kendini dedektif yerine koyarak ipuçlarını değerlendirir, olayı çözmeye çalışır. Bir polisiyede anlatılan her şeyin cinayetle ilgili olması veya olayın içindeki karakterlerin kişiliklerini öğrenmemize yardımcı olması gerekir. Maalesef bu kitabın büyük kısmında olayla hiçbir bağlantısı olmayan konular anlatılıyor. Sanki yazar kitabın başında gerçekleşen cinayeti unutmuş ve toplumsal eleştiriler yaptığı bir romana geçmiş gibi. 6-7 Eylül ve Gezi Olayları'ndan bahsediyor, göçmenleri, suçluları anlatıyor ama bunların kitabın ana konusu olması gereken cinayete katkıları yok. Kitabı beğenenlerin çoğunun mekan anlatımı, toplumsal sorunlardan bahsediliş şekli gibi konuları beğenmesi de kitabın bir polisiye olarak ne kadar zayıf bir kitap oldığunu anlatıyor.
İstanbul Hatırası
