Tanımamak tanımaktan iyidir, Seni bir kere tanıdıktan sonra Yaşamak acısını da tanıdım. Bu acıyı beraber tadalım Mâra
“ibrâhîm gönlümü put sanıp da kıran kim?”
Reklam
İçimdeki putları devir Elindeki baltayla Kırılan putların yerine Yenilerini koyan kim
Baltanın suçu yok İbrâhim Kırılmak, puttan eskidir..
Kunala
Vakit geldi kunâla dünyayı göreli çok oldu tam kırk yılda seni buldum kunâla bu can tenden geçmeden bu dünyadan göçmeden bir kerecik sevmek çok değil
Bilal Kırımlı
Asaf Hâlet Çelebi'nin şiirleri ilk yayımlandığı tarihten itibaren ("Cüneyd" Ses, Kasım 1938) hep farklı ve çarpıcı bulunmuştur. Bu farklılığı ve çarpıcılığı hemen, "He"(1942), "Lâmelif//(1945) ve "Om Mani Padme Hum" (1953) şeklinde şiir kitaplarının isimlerinde görmek mümkündür. Cumhuriyet'in kuruluşu üstünden 20 yıla yakın bir sürenin geçtiği, istikametin Batılılaşma doğrultusunda çağdaşlaşma olarak tayin edilip, içinde alfabe değişikliğinin de olduğu birçok inkılap yapılarak eskisinden farklı bir devlet ve neslin oluşturulmak istendiği bir dönemde, Galatasaray Lisesi'nde sekiz yıl okuyan Asaf Hâlet Çelebi, şiirlerine böyle isimler veriyor... Bu isimler Fransızca veya diğer Batı dillerine ait lügatlerden değil; ilk ikisi eski alfabeden iki harf, diğeri de Budizm'e ait. İlk yayımlanan şiiri de büyük mutasavvıf Cüneyd-i Bağdadî ile alakalı olarak "Cüneyd" isimlidir... Öncelikle bunun, gerçekten dikkat çekici ve önemli bir hususiyet olduğunu ve Çelebi'nin şiir sanatını, mistisizm veya diğer açılardan ele alırken, fark edilip vurgulanması gerektiğini belirtelim. Ancak bu şekilde, Asaf Hâlet için Cumhuriyet devri Türk şiiri içinde anlamlı bir değerlendirme yapılabilir.
Sayfa 29 - Hece Yayınları Birinci Basım - Ekim 2003Kitabı okudu
Reklam
31 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.