Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Gerçekten de ibret almamak elde değil.
"Yahut altı üstüne gelmiş (ıpıssız duran) bir şehre uğrayan kimseyi görmedin mi? O, "Allah, burayı ölümünden sonra nasıl diriltecek (acaba)?" demişti. Bunun üzerine, Allah onu öldürüp yüzyıl ölü bıraktı, sonra diriltti ve ona sordu: "Ne kadar (ölü) kaldın?" O, "Bir gün veya bir günden daha az kaldım" diye cevap verdi. Allah şöyle dedi: "Hayır, yüz sene kaldın. Böyle iken yiyeceğine ve içeceğine bak, henüz bozulmamış. Bir de eşeğine bak! (Böyle yapmamız) seni insanlara ibret belgesi kılmamız içindir. (Eşeğin) kemikler(in)e de bak, nasıl onları bir araya getiriyor, sonra onlara nasıl et giydiriyoruz?" Kendisine bütün bunlar apaçık belli olunca, şöyle dedi: "Şimdi, biliyorum ki; şüphesiz Allah'ın gücü her şeye hakkıyla yeter." Bakara Suresi/﴾259﴿.ayet
Sadece aç Kuran-ı Kerim'i oku, bak neler kaçırmışsın bir gör.
"Allah'ın rızasını kazanmak arzusuyla ve kalben mutmain olarak mallarını Allah yolunda harcayanların durumu, yüksekçe bir yerdeki güzel bir bahçenin durumu gibidir ki, bol yağmur alınca iki kat ürün verir. Bol yağmur almasa bile ona çiseleme yeter. Allah, yaptıklarınızı hakkıyla görendir." Bakara Suresi/﴾265﴿.ayet
Reklam
Amin(Ecmain).
"(Onlar şöyle yakarırlar): "Rabbimiz! Bizi hidayete erdirdikten sonra kalplerimizi eğriltme. Bize katından bir rahmet bahşet. Şüphesiz sen çok bahşedensin." Al-i İmran Suresi/﴾8﴿.ayet
Muzaffer Efendi Hazretleri buyurdular ki : Allah ile arayı iyi yapmak lâzım. Allah ile arayı iyi yapmanın birinci şartı da Allah'ı zikretmekdir. Yine Kitâb-ı Kerîm'den haber verelim. Allah, "فَاذْكُرُونِي أَذْكُرْكُمْ Fezkurûnî ezkurkum" âyet-i kerîmesinde "Beni zikrediniz, ben de sizi zikredeyim" diyor. Kul Allah'ı zikretmeye başladı mı Allah' da kulunu zikrediyor. Yani zikir karşılıklı oluyor. Sen Allah'ı istiğfâr ile zikrediyorsun, Allah seni afv ile zikrediyor. Sen Allah'dan isteyerek O'nu zikrediyorsun, Allah istediğini sana vererek seni zikrediyor. Sen O'na yürüyerek gidiyorsun, O sana koşarak geliyor. Bir kul Allah desin de, Hakk'ın kapısından mahrûm dönsün, buna şaşılır, hayret edilir. Velev ki o kul, seksen sene, yüz sene dalâlet sahrâlarında dolaşsın, küfür deryâlarında boğulsun. Sonra aklını başına alıp Allah desin. Allah Celle Celâluhu Hazretleri hemen o kuluna cevap verir. Allah, o kadar mütekebbirdir ama kullarına karşı da o kadar mütevâzı'dir. Çünkü severek halketmişdir. Allah, ne arşı sevmiş, ne kürsîyi, ne cenneti, ne hûrîyi, ne gılmânı. Sevgilisini kullardan seçmiş. Kim o sevgilisi? Habîb-i Hudâ Hazret-i Muhammed Mustafâ sallallahu aleyhi vesellem. Biz de ona îmân etmişiz. Öyleyse Allah bizi de seviyor. Eğer bizi sevmeseydi Habîbine ümmet etmezdi. Her şeyden önce mevkiini öğren, bil. İsterse ger kalbin safâ Zikr eyle Hakk'ı dâimâ Bîmâr olan bulur şifâ Tîmâr-ı zikrullâh ile
Nabi-17.yy
Egerçi hane-i pür-nakşdur saray-ı cihan Veli kitabeleri küllü men aleyha fan Zaman mahall-i beladur zemin mahall-i elem Vücud nakşına ancak budur zemin ü zaman Cihan sarayı güzelliklerle dolu bir hane olsa da Onun kitabeleri: “Yeryüzünde bulunan her şey fanidir.(Rahman Suresi-26.Ayet)” şeklindedir. Zaman kötü, mekan üzüntü yeridir. Vücut güzelliği için ancak böyledir mekan ve zamanın etkileri.
Bir ayet
Sizi topraktan yaratması, O'nun (varlığının ve kudretinin) delillerindendir. Sonra bir de gördünüz ki siz beşer olmuş (çoğalıp) yayılıyorsunuz. Rûm, 30/20
Reklam
Bir ayet
Kendileri ile huzur bulasınız diye sizin için türünüzden eşler yaratması ve aranızda bir sevgi ve merhamet var etmesi de onun (varlığının ve kudretinin) delillerindendir. Şüphesiz bunda düşünen bir toplum için elbette ibretler vardır. Rûm, 30/21
Geçici dünya için güzel bir ayet.
"Kadınlar, oğullar, yük yük altın ve gümüş, salma atlar, davarlar ve ekinler gibi nefsin şiddetle arzuladığı şeyler insana süslü gösterildi. Bunlar dünya hayatının geçimliğidir. Oysa asıl varılacak güzel yer ancak Allah'ın katındadır." Al-iİmran Suresi ﴾14﴿.ayet
Arzu, Korku ile Şeytan Bağlantısı
1- Temelde insanların yaşamını arzu ve korku yönetir. Yaptığımız bütün seçimler ve hareketler belli bir bilinç noktasına henüz ulaşamadıysak mutlaka arzu ve korku sebebiyle gerçekleşir. 2- Arzu, kendimizi eksik hissetmemiz sebebiyle tam olmak hayaliyle kendimize birşeyler katma ihtiyacıdır. Elbette bunu bilinçsizce otomatik gerçekleştiririz. 3- Korku, bir şeyleri kaybetmek ve böylece yarım kalma eksik olmak tam olmamakla bağlantılıdır. Şimdi A'raf Suresi 20. Ayet'e bakalım. Bu durum nasıl bir metaforla ifade edilmiş. ...Derken şeytan, benliklerini/bedenselliklerini fark ettirmek için onlara vesvese verdi. Dedi ki: Rabbinizin sizi şu ağaçtan (bedenselliginizi yaşamaktan) yasaklamasının sebebi sizin iki melek olarak (kuvveler boyutunda) sonsuz yaşamamanız içindir.. İşte ayette bahsedilen şeytan (birlikten uzaklaştırıcı saptırıcı kuvve) ismiyle işaret edilen gerçekliğin aktarabildiğimiz kadarıyla tanımı budur. Yani eli ayağı kaşı gözü beyni olan, bir mekanda nefes alıp veren, çapası olan bir şeytan yok. Bu insanda açığa çıkan bir kuvve, mana. Anlaşılması için bu şekilde ifade edilmiş. Şeytan yani insandaki bu kuvve, bunu varlığın BİR liginin asla çoklukta kendine ait mustakil birimsel hayali bir varlığa verilemeyeceği ya da bizden alınamayacağı gerçeğini örtüp gözden saklar. Bu sebeplede Adem'le Havva gibi yasak ağaca mahkum bir hayat sürer gideriz. Emr'e
قُل لَّوْ كَانَ الْبَحْرُ مِدَادًا لِّكَلِمَاتِ رَبِّي لَنَفِدَ الْبَحْرُ قَبْلَ أَن تَنفَدَ كَلِمَاتُ رَبِّي وَلَوْ جِئْنَا بِمِثْلِهِ مَدَدًا ﴿١٠٩﴾ De ki: “Rabbimin sözlerini yazmak için denizler mürekkep olsa ve bir o kadar da ilave etsek (denizlere deniz katsak); Rabbimin sözleri tükenmeden önce denizler tükenirdi.” [Kehf Sûresi /109.ayet]
Reklam
Peygamber'imizin, şeriatta ve hükümde bir takım kimselere uymanın insanı dinden çıkaran bir kula tapma olduğu ve bunun insanların birbirlerini Rabb sayması demek olduğu şeklindeki ayet tefsiri kesin bir delildir. Oysa ki, bu din bu durumu ortadan kaldırarak yeryüzünde insanı Allah'dan başkasına tapmaktan kurtarmayı ilân etmek için gelmiştir.
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.