Mutlaka okunması gereken bir kitap. Birçok açıdan kitabın incelenmesi gerekiyor. Dili, üslubu, Türkçesi, Türk Edebiyatı-Edebiyatçıları tarihi; İşgal İstanbul'u; şehir-cami mimarisi; İstiklal Mahkemeleri, cezaevleri, ödüle dönüşen kalebentlik; Dağlar ve tabiat sevgisi; Bodrum ve deniz sevgisi; dostluk, arkadaşlık, sevda; Türküler, müzik; Mitoloji.. En önemlisi de Halikarnas Balıkçısı'nın Bodrum'da balıkçılığı, denizciliği, tarımı, narenciye yetişticiliğini, bitki çiçek türlerini geliştirmek için çabaları açısından üzerinde düşünülmesi gereken bir kitap. İşte gerçek milliyetçilik böyle olur. Bir insan yurdunu, yurdunun insanını, toprağını, dağını taşını, ağacını, tohumunu, çiçeğini, denizini, adasını, güneşini, bulutunu ne kadar sevebilir, sorusunun cevabını bulmak için okunmalı. Müthiş bir birikimi hemen kendini gösteren kendine has içten üslubu ile okunmayı hak ediyor. Keşke artık kitaplarımı çizerek okumayacağım diye verdiğim kararı uygulamasaydım. Her sayfası epeyce karalanmış olurdu ama ben de dönüp göz gezdirebilirdim. Şimdi yeniden dönüp okumam gerekecek.