"Aşk, bir bedende iki kişi."
“Ey aşk...! bir mucize gerçekleştir şimdi
Şapkandan bir kumru havalansın
Bana öyle büyük ki bu kalp,
Gelsin yüreğime yuvalansın”
Kitabı okurken sımsıcak bir yürek buldum. Yaşam kavgasının molalarında, sıcacık bir poğaça, buğusu üstünde demli bir çay, sevgi ve vefayla beslenmiş hoş bir muhabbet, zifiri
Bilir misiniz? Babam,
Yıllarca annemin ölürken ağzında yarım kalan naneli sakızını sakladı,
Saç tarağına takılan üç beş saç tellini kokladı.
.
-Allah kimseyi sevdiklerinin kokusuna muhtaç etmesin !...-
.
Bana gelince,
Babamın hastaneye yatarken dönünce alırım diye bıraktığı cüzdanını, ağızlığını, tespihini,
Bir gün veririm umuduyla hâlâ yanımda taşırım.
Kaldırmaya kıyamadığım,
Koltukta asılı hırkasıyla sabah akşam selamlaşırım.
Bakıp bakıp iç çektiğim o hırkanın yalnızlığı öyle bir oturur ki yüreğime,
Bir sarılıp, bir vedalaşırım.
-Ben nasıl ölünürü bilmiyorum,
Ama nasıl aşık olunuru biliyorum.-
.
İçim aşka dair heves ve arzu dolu,
Kalp çarpıntısı yapan düşler kuruyorum.
.
-Ben nasıl ölünürü bilmiyorum,
Ama nasıl aşık olunuru biliyorum.-