Mekan küçük bir İtalyan köyü olan Sostigno.
Kahramanlarımız yılda iki kere Sostigno ve Testagno köyleri arasında gidip gelen köy halkı ve bu köyün öğretmen çifti olan Saponaralar.
Köy açıklanamaz bir biçimde taşlarla doluyor; tarlalarda, evlerde, her yerdeler. Kâh bir evin odasını (Saponara çiftinin oturma odaları) dolduruyorlar, kâh yoldaki insanların kafalarına atıyorlar kendilerini, kâh Testagno'da dağdan çığ gibi iniyorlar çayırda otlayan hayvanların üzerine.
Köylüler ve çevreden gelen meraklı/şüpheci/gösterişçi insanlar olayın sırrını kendilerince çözmeye çalışıyorlar. Ancak onlar gibi biz okurlar da son sayfaya kadar gerçek sebebi öğrenemiyoruz. Açıkçası konunun böyle gizemli bırakılmış olması benim daha çok hoşuma gitti. Sırrı açıklanan sihirbazlık gösterilerinin artık bir değerinin kalmaması gibi Sostigno halkının yaşadığı bu olay bilimsel bir temele dayanıyor olsaydı kitabı bu kadar sevmezdim sanırım. Olay örgüsü, karakterlerin ve yaşadıklarının sıkıcı olmadan tanıtılması, anlatım şekli vs çok hoşuma gitti.
NOT: Sonunda varılan noktadan ziyade yolculuğun kendisini seviyorsanız, herşeyin mutlaka elle tutulur bir sebebi olması gerekmediğini düşünüyorsanız ve Dino Buzzati okuyup sevmişseniz emin olun bu kitabı da seveceksiniz.