Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Kahve gözlerim gecenin karanlığına açtı kapaklarını. Duvar saatinin tok sesi asılı havada, tik-tak… Sokak lambasının soluk sarı ışığı vuruyor pencereden içeriye. Kalktım uyuyakaldığım kanepeden, boğazıma oturan yumrunun acısını saymıyorum. Ayaklandım. Baş dönmesi, biraz mide bulantısı… İlk adımımda ayağıma takılan cam şişesi, belli içmişim birkaç şişe. Eğilip yokluyorum, var mı diye dolu bir şişe; Bir, yok. İki, yok. Üç, yok… Ah hadi ama! Doğrulup çıkıyorum odadan. Önce mutfağa sonra banyoya gidiyor boş adımlarım. Neyi arıyorum, gecenin bu saatinde neden ayaktayım? Biliyorum, hissediyorum. Bu sefer olacak. Saçlarımı çekiştiriyorum hızla. Çok karanlık koridor. Boğazım acıyor. Az önce mutfağa gittim, neden su içmedim? Tekrar git ve su iç! İçtim. Geçmiyor. Bir el boğazıma yapmış gibi. Çıkmam lazım. Bu evden çıkmam, bana yaklaşan o şeyi karşılamam lazım. Çıktım. Sokak ıssız. İçim gibi mi? Hayır, fırtınalar dinmedi henüz. Koşuyorum. Benim için geldi biliyorum. Hani? Nerede? Koşuyorum. Boğazım acıyor. Ellerim titriyor, alnımdan burnuma damlıyor ter. Soğuk, çok soğuk. İçim yanıyor. Koşuyorum, bir kedi görüyorum. Siyah. Göz kırptı. Kediler göz kırpmaz! Neyin içindeyim? Bu oyunun adı ne, kaçıncı perde? Benim rolüm ne? Koşuyorum. Koşuyorum… Son bir adım, ve duruş. Az sonra düşüş. Bak burası, geldiğim yer uçurum. Hani? Sen nerdesin celladım? Geldim bak, koşa koşa. Göster bana yüzünü. Ani bir ses duydum, arkamı döndüm. İşte burda. Celladım burda. Bir adım, iki adım, üç, dört… Bir gülüş, bir bakış. Bir ayna ve aynada ben. ~Cihan
Seni ilk gördüğümde, başına taktığın kırmızı bere ve aynı renk atkını boynuna dolamış bir haldeydin. Kestane rengi saçların berenin altından beline doğru inmiş, sanki kalbimin yıkılmış duvarlarından açan kadife çiçeği misali… Bir elinle şemsiyeni tutuyordun, diğer elini ise siyah paltonun cebine koymuştun. Adımların eski bir sahafın kapısına doğru
Reklam
Bin acıyı bir gülüş ile gizledim. Bir gülüşü bin acıyla izledim..
Bir gün razı olacak bulut gökten Bir küçük çadır tiyatrosu geçecek sizin köyden Gözlerinde bi' mağrur gülüş, bi' buruk görkem Göreceksin, göğe yükselecek umut kökten O gün güleceğiz, o gün yeşerecek susuz çöller
Ağlamak için gözden yaş mı akmalı?
Ağlamak için gözden yaş mı akmalı? Dudaklar gülerken, insan ağlayamaz mı? Sevmek için güzele mi bakmalı? Çirkin bir tende güzel bir ruh, kalbi bağlayamaz mı? Hasret; özlenenden uzak mı kalmaktır? Özlenen yakındayken hicran duyulamaz mı? Hırsızlık; para, malmı çalmaktır? Saadet çalmak, hırsızlık olamaz mı? Solması için gülü dalından mı koparmalı? Pembe bir gonca iken gül dalında solmaz mı? Öldürmek için silah, hançer mı olmalı? Saçlar bağ, gözler silah, gülüş, kurşun olamaz mı?
Victor Hugo
Victor Hugo
Ağlamak için gözden yaş mı akmalı? Dudaklar gülerken, insan ağlayamaz mı? Sevmek için güzele mi bakmalı? Çirkin bir tende güzel bir ruh, kalbi bağlayamaz mı? Hasret; özlenenden uzak mı kalmaktır? Özlenen yakındayken hicran duyulamaz mı? Hırsızlık; para, malmı çalmaktır? Saadet çalmak, hırsızlık olamaz mı? Solması için gülü dalından mı koparmalı? Pembe bir gonca iken gül dalında solmaz mı? Öldürmek için silah, hançer mı olmalı? Saçlar bağ, gözler silah, gülüş, silah olamaz mı? "VICTOR HUGO"
Reklam
Itirdiyim hər sən üçün bir qədəh qaldırıram. O dodaqlarıva dəydiyim son gün imiş, bilsəydim doyunca öpərdim..doyunca?! Doyardımmı mən heç sənə?O gülüş gördüyüm son gülüş imiş sən demə. Bilsəydim səsimi belə çıxartmaz sənin yanında qalardım. O isti, dərin baxışlar itib batdığım son baxışlar imiş. Çox soyuqdu evim dön gəl sevgilim.. ~ID
Bir gülüş kadar içten, bir gülüş kadar gerçeğim. Kim olduğum ne olduğum önemli değil, kendimi ifade edebildiğim yerdeyim. Hayatın serüveni içinde, kimseden fazla bir şey beklemeyenlerdenim. Sevildiğim kadar değil, Sevebildiğim kadar değerliyim.
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.