Merhûm, Yazdığı “Nereye gidiyor bu insanlık?” sorusunun Batı-Doğu karşılaştırmalarıyla daha derli toplu bir iç dökümü. Bu soru zihnini öyle kurcalamış, öyle dert edinmiş ki inanç, medeniyet, sanat, felsefe, politika, bilim başlıkları altında antik çağdan başlayarak günümüze uzanan bir insanlık tarihi belgeseli sunmuş önümüze. (Kitap 1976'da yayınlanmış ancak aradan geçen 44 yılda tezinden hiçbir şey kaybetmediğini söyleyebiliriz.) Sonunda da bunalımdaki insanlığın yeniden dirilmesi için merhem dolu bir reçete sunmuş. Anlattıkları yoğun fakat az ve öz. Ben Karakoç’un anlatımında en çok bunu seviyorum. Kelimelerini öyle güzel seçiyor ki yoğun ama lezzetli tat alıyorsunuz okurken. Hiçbir kelimeyi kaçırmamak için özel bir çaba sarf ediyorsunuz. Hele ki not ala ala, geriye döne döne ilerlerseniz Karakoç okumak büyük bir keyif. Hani yazarlar iyi bir dil zevki edinmek için iyi yazarlar okuyun derler ya, Sezai Karakoç dilin güzelliğini ilmin ışığında sunuyor size. Dilerim daha çok okunur. Dilerim doğru bir şekilde, hakkıyla anlaşılır o ve onun gibi tüm iyi yazarlar.