Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
“Bir masada bir Nazi konuşuyor ve 9 kişi itiraz etmeden onu dinliyorsa o masada 10 Nazi vardır!” der bir Alman atasözü.
Celladına aşık olmuşsa bir millet, İster ezan ister çan dinlet. İtiraz etmiyorsa sürü gibi bir illet, Müstehaktır ona her türlü zillet.
Ömer Hayyam
Ömer Hayyam
Doğruyu-yanlışı biliyoruz ama neden sesimiz bu kadar az çıkıyor? Gerçekleri haykırmak neden böyle suç içeriyor? Neden susmak zorundayız? Neden böyle bir yerde yaşıyoruz? Çoğunluk gibi düşünmedim diye din düşmanı oldumsa eğer, tamam kabul öyleyim. Ama bazı şeylerin dinle alakası olmaz. Olmamalı. Ben dini yaşarım belki, ama onu kullanmam. İnanışımı da saçma sapan şeylere hizmet ettirmem. Herkesin inancı kendine. Müslümanlığı kendine. (lütfen) Riyaya gerek yok. Hâlimiz konuşsun islamı. Kendini sevdirmek için müslümanca konuşanlar! Saçma sapan emellere İslam’ı alet edenler! Çocuk değiliz ve size muhtaç da değiliz. (kimseye) Maiyetlerinde olduğunuz kişiler neyi savunuyorsa sizde onu savunuyorsunuz. Kör müsünüz peki? Annem yeşili sevdi diye ben de yeşili sevmek zorunda değilim. Birisi besmele çekti diye o insana tapacak da değilim..! Nemrut yıkabildi mi İslam’ı? Ya Firavun? Ebu Cehil yıkabildi mi İslam’ı? Bizim dirliğimizi kim bozabilir? “Rabbinin, fillerle Kâbe’ye saldıran o orduya ne yaptığını görmedin mi?” (Fil/1) Ebrehe ordusuyla geldi Kâbe’yi yıkmaya. Yıkabildi mi? Hz Allah’ın Ebabil Kuşları bizimleyken kim bizi yıkabilir? Müslümanlığımıza kim engel olabilir? Neden birilerine bağlı kalmak zorunda hissediyoruz kendimizi? Asla öyle değiliz. Biz الله dediğimiz sürece, O hep bizimle. Gücümüzü kimselere bağlamadıkça tam manasıyla teslim olmuş olamayacağız hiçbir zaman.
Reklam
Çok nadide 1 yazı :)
Müslüman gençler! Sorgulayacaksanız dininizi değil önce bu bozuk düzeni sorgulayın! İsyan edecekseniz ana-babanıza değil bu ahlaksız düzene isyan edin! Başkaldıracaksanız ailenize değil bu çürümüş ve kokuşmuş düzene başkaldırın! Terk edecekseniz değerlerinizi değil bu bozuk düzenin dayatmalarını terk edin! Çünkü şikâyet ettiğiniz ne varsa bu bozuk
Doğruluğu inkar edilemez kabul edilen düşünce yalnız doğru değil, gerçeğin bütünü bile olsa, o düşünceye kuvvetle ve ciddi olarak itiraz edilmesine katlanılması gerekir. Hatta bu düşünceye bilfiil itiraz edilmelidir. Aksi halde onu değişmez bir hakikat diye anlayanların çoğu, gerçek sebeplerini pek az anlayarak o düşünceye bir peşin hüküm tarzında inanır. - John Stuart Mill
Sen dersim kızı, yüreği devrim ateşi Sınır boylarında boynu bükük kız çocuğu Yükü kendisinden ağır, kendisinden habersiz yaşayan… Çoğu zaman hüzünlü, çoğu zaman düşünceli. Zulasında üç beş kuruş, bir kaç ekmek kırıntısı Yaşama tutunmaya çalışan Esmer yürekli, zelal bakışlı güzel… Sen ömrünün baharında gençliğin arayıcısı… Hangi yol, Hangi sokak, hangi mahalle Acına ortaktır? Hangi şarkıyı söyler dilin en nazlısında Hangi tarak tarar sararmış tozlu saçlarını Kim acını silip attırır, hangi yürek… Kimsesizliğinde sevdiğin hayatı Gerektiği gibi yaşanması, yaşanması gibi gerektiğini… İtiraz, itiraz etmelisin Dersim kızı Solgun olsa da bakışlarının arkasındadır O masum gülüşler Sendedir… Bilirim dersim kızı, sendedir yüreği delal kız… -Hüsnü Bala (bir kentin buruk rüzgarları)
Irkçı faşizm hiçbir zaman diyalog kurmaz. Kendisini üstün gördüğü iddiasını tartışmaya açmıyor bile. O kadar üstenci, o kadar bağnaz, o kadar kibirlidir. Bugün Gazze’de yaptıklarını gayet normal gösteren bir vehim dünyasında yaşıyor ABD’li veya İsrailli Siyonist ırkçılık. İşgalci olduğu topraklarda insanların direniş hakkını pişkince terörizm olarak görüp kendi varoluş hakkına bir saldırganlık olarak da sunabiliyor. Hani, “bunun da savunulabilir tarafı var mı artık?” dediğiniz yerde çocuğuyla, kadınıyla, doktoruyla, öğrencisiyle, gazetecisiyle, insani yardım gönüllüsüyle katledilen Gazze halkının direniş eylemlerini terörizm, onların katledilmesine itiraz edilmesini anti-semitizm olarak niteleyebiliyor. ... yenisafak.com/yazarlar/yasin-...
Reklam
Emirdağı'ndan bir yer okudum mealen yazmak istiyorum. Üstad Van'da, Diyarbakır'da ve Bitlis'te bir medrese açmak istiyor ve nasip olmayınca en azından Van'da bir tane olmalı diyerek medresenin temelleri devlet destekli atılıyor. Daha sonra buna bazı mebuslar itiraz ediyor ve sen sadece İslami ilimler vereceksin diyerek rahatsızlıklarını belirtiyor. Üstad da buna diyor ki İslami ilimlerin yanında fenni ilimler de elbette lazım ve elzemdir fakat şarkta birçok alimin yetişmesine bakılırsa şarkın ilerlemesi din ile ayakta olduğu bellidir diyor ve en can alıcı nokta şurası "Şarkta herhalde millet, vatan maslahatı namına, ulûm-u diniye esas olmalıdır. Yoksa Türk olmayan müslümanlar, Türk'e hakikî kardeşliği hissedemiyecek. Şimdi bu kadar düşmanlara karşı teâvün ve tesanüde mecburuz. " Emirdağ Lâhikası 2 Yani anladığım kadarı ile Türk- Kürt arasındaki çatışmaya değiniyor. Vatan ve milletin faydasına olacak şekilde ilim ogretmemiz lazım. Yoksa Türk olmayan (Kürtler) Türk'e kardeşliği hissedemiyecek İslami ilim olmazsa. Kurtuluş savaşı yılları bu kadar düşman varken kardeşlik ve dayanışmaya mecburuz diyor. Çok güzelll
Üç Arkadaş
Huriye, Nuriye ve Düriye 75-80 yaşlarında çok eski üç arkadaştır. Bir gün Huriye, Nuriye'ye telefon eder ve Düriye'ye gitmeye karar verirler ve giderler. Biraz muhabbetten sonra Düriye kahve yapar ve içerler. Biraz muhabbetten sonra Düriye "Ay kusura bakmayın unuttum birer kahve yapayım da içelim!" der. ...Huriye ve Nuriye bir şey demezler ve içerler. Aradan biraz zaman geçtikten sonra Düriye "Size bir kahve bile yapmadım hemen yapayım da içelim" der ve yapar getirir. Bizimkilerde yine ses itiraz yok. Akşama doğru Huriye ve Nuriye kalkarlar. Yolda bastonları ile tin tin yürürken aralarında şu konuşma geçer. Huriye: — Kız Nuriye, gördün mü Düriye'yi; ne kadar pinti olmuş bize bir kahve bile ikram etmedi! Nuriye: — Kııız, Düriye'yi ne zaman gördün 🤭😂😂
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.