Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Başımdan geçenleri benden daha ilginç buluyor. İçimdeki derin ve köklü karanlığın farkında değil. Çünkü insanları konuşarak tanıyamazsınız. Konuşmak canlı yaratıklar arasındaki en etkisiz iletişim aracı. Dil yalan söylüyor, olanları çarpıtıyor, insanlığın hiç bıkıp usanmadığı klişeleri tekrarlıyor. Bu yüzden insanları dinlemek onları anlamak için yeterli değil.
Reklam
Konuşmak, canlı yaratıklar arasındaki en etkisiz iletişim aracı. Dil yalan söylüyor, olanları çarpıtıyor, insanlığın hiç bıkıp usanmadığı klişeleri tekrarlıyor. Bu yüzden, insanları dinlemek onları anlamak için yeterli değil.
Kadınlarla erkeklerin, hormonları gereği durmadan çırpınmaları ve biyolojik üzeme yasasının gereklerini yerine getirmek için birbirlerinin içini deşip durmaları çok saçma geliyordu bana. İnsanlık tarihi kadar eski gelgitlerin bir sonu ve anlamı yoktu ki.
Çok hoş bir insandır annem. Arkadaşları gibi o da her olayı mutfak zamanlamasına göre anlatır: Tam fasulyemi ayıklayıp, soğanını soymayı bitirmiştim, tencereye koyacaktım ki sokaktan bir gürültü geldiğini duydum. O sırada, iki kişinin ölümüyle biten bir trafik kazasından söz etmektedir ama sizin bunu anlamanız biraz zaman alır. Sabah kalktım. Geceden ıslattığım barbunyayı süzeyim de kara suyu çıksın diye mutfağa gidiyordum ki, tam o sırada askerler bizim sokağa daldı. Annemin arkadaşları da böyle konuşur. Eminim insanoğlunun aya ilk olarak ayak bastığı saniyeyi bile, tencerede soğan öldürmeyle birleştirerek anlatır bunlar. Ve yaptıkları yemekten birinci tekil kişi mülkiyetiyle söz açarlar: Etim, fasulyem, barbunyam, soğanım, pırasam, kıymam, böreğim.
212 syf.
8/10 puan verdi
Bu kadar kuzeyde, tüm hücrelerinizde nefreti hissettiğiniz birinde güneyin sıcaklığını bulmak mümkün müdür? Nefret sevgiye dönüşebilir mi ya da aynı toprağın insanı olmak, aynı dili konuşmak silebilir mi kalplerden nefreti?
Bir Kedi, Bir Adam, Bir Ölüm
Bir Kedi, Bir Adam, Bir ÖlümZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 202123,8bin okunma
Reklam
Kayboluşumun beşiğini sallıyorum bu akşam Büyüyor yavaş yavaş Sırtında parmak izleriyle zamanın Bir tekir kedi ile beraber Seyrediyorum hayatı: O meleklerin cebinden düşen anahtardı, Son zikrin halkası Allah’ın son hatırası O bizim kaçırdığımız fırsattı Uğurböcekleriyle parmak uçlarında Küçümserdi hep ona olan aşkımı Gözünün
212 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Kitapta ihtilal yıllarında öğrenciyken hapse atılan ve daha sonra İsveç'e siyasi mülteci olarak sığınmak zorunda kalan Sami'nin yıllar sonra İsveç'te bir hastanede yatmakta olan ve Sami için kişisel önemi olan dönemin bakanlarından biriyle karşılaşması sonucu Sami'nin intikamla vicdanı arasında ki gel gitleri anlatılıyor. Yıllarca köpek gibi yaşadım artık bir kedi gibi yaşayacağım diye kendini anlatmaya başlayan Sami'nin neden böyle bir düşünce içine girdiğine de çözüm kısmında hak vereceksiniz. Bunun yanı sıra İsveç'e Türkiye ve dünyanın başka yerlerinden gelip sığınan mültecilerin ortak hayatlarına ve kaderlerine de değinilmiş. Kitapta iki tane final var, birincisi Sami gibi mülteci olan yazar arkadaşının anlattığı ve öyle sonlanmasını istediği final, diğeri de Sami'nin yazdığı final. Son satırdan da anlaşılacağı gibi kitap hem yazarın ağzından hem de ara ara Sami'nin ağzından anlatılıyor. Olayların döngüsünün çok ve gereksiz yere uzatılmadığı, ruh çözülmelerinin abartılmadığı, okurken sıkmayan, güzel lezzetli bir roman okunması tavsiyemdir.
Bir Kedi, Bir Adam, Bir Ölüm
Bir Kedi, Bir Adam, Bir ÖlümZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 202123,8bin okunma
Özlem, dehşet duygusunu bastırabilir mi? Ait olma duygusu, nefretten baskın çıkabilir mi? Nefret unutulabilir mi?”
İnsan küçük düştüğünü hissedip kendini korumaya girişince, karşısındaki hiç aklına gelmiyor ve dünyanın en zalim yaratığı kesilebiliyor.
Reklam
Herhalde mutluluk dedikleri de bu olsa gerek: biraz güvenlik, biraz can sıkıntısı.
Sayfa 203Kitabı okudu
Karısına,"Şiddetten nefret ediyorum ama ne yazık ki şiddeti durdurmak da şiddet kullanmayı gerektiriyor" dedi.
''Yanlışa karşı çıkıyorum ama doğruyu gereken güçte savunamıyorum." demişti. Ben biraz korkağım galiba.
Bölünmüş bir dünyada, sağduyulu kalmaya çalışan ve herhangi bir takıma girmeyen adama duyulan kuşku, sonunda o insanın çarmıha gerilmesiyle sonuçlanıyordu.
212 syf.
·
Puan vermedi
12 Mart darbesi ve bunun sonuçları anlatılan kitapta bu darbeden sonra siyasetle uzaktan yakından ilgisi olmayan bir gencin yaşadıklarını ve darbe döneminde görev yapan eski bir bakanının gözünden değerlendiriliyor. Hikayenin diğer bir kısmında da batılı bir ülkede siyasi göçmen olarak verilen var olma mücadelesi anlatılıyor.Bu arada İsveç i de yakından tanıyoruz.Herkesin kendinden bir parça bulabileceği kitap oldukça sürükleyici bir tarzda yazılmıştı.
Bir Kedi, Bir Adam, Bir Ölüm
Bir Kedi, Bir Adam, Bir ÖlümZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 202123,8bin okunma
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.