Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Katıldığım bütün konferans otelleriyle apayrı bir bağım oldu. Bu yüzden hepsini çok seviyorum. Lobileri, Odama çekilip hayatı resmetmeleri, Selamlaştığım, konuştuğum kimseleri, Odamın penceresinin baktığı yerleri, Ayrı ayrı anımsıyorum. Otel odaları bambaşka bir dünya benim için, Yalnızlığın uçsuz bucaksız atmosferi.
Yalnızlık
Babamızın, anamızın hayatta bulunması, eşiniz ve çocuklarınızın olması, akrabalarınızın, dostlarınızın çokluğu, sizleri yalnızlıktan uzaklaştırıyorsa az düşünüyorsunuz demektir. Sel gibi insan akan caddeler, tıklım tıklım dolu kahveler, sinemalar, konferans salonları, hele de miting meydanları... Buralardaki yüzlerce, binlerce aşina simaları görüp de yalnız olmadığınıza inanıyorsanız bence hiç düşünmüyorsunuz... Söylediklerimden dolayı ''Çok karamsar duygular içinde'' diyebilirsiniz. Benim de yakınlarım, dostlarım, sevdiklerim var. Ben de sevinir, üzülürüm. Nerede, niçin sevindiğimin, nerede üzüldüğümün ölçüsü ayrıdır. Usulü ve zamanı ayrıdır. Dünyamızdaki insanlar mezardaki ölülerden daha yalnız olduklarını idrak edemeden mezara giriyorlar. Binlerce sahifelik kitaptaki herhangi bir noktanın yalnızlığı ile sizin yalnızlığınız arasındaki farkı izah edebilir misiniz? Hayır. Hareket etmeniz, nefes almanız, konuşmanız vb. farklı şeylerdir. Bu farklı şeyler farklı düşünmeyi getirir. Noktasız kitap olmaz amma, nokta kitap değil ki. Her adımımız gaflet, her nefesimiz mihnetle yüklüdür. Ne mutlu Rahmet'e koşanlara...
Reklam
Son devrin Kur'ân Bülbülleri'nden Reis-ul'Kurrâ, Abdurrahman Gürses Hocamız, Bir konferanstan önce Kur'ân okuması için, bir programa davet edilir. Kur'ân okumak üzere sahneye çıkarken, kulağına bir kişi eğilir: "Hocam, sizden sonra falanca kişi konferans verecek. Okuyacağınız yeri kısa kesin, çok uzatmayın." Hocamız sahneye çıkar, "Eûzu Billâhi min eş-şeytâni-r'racîm, Bismillâhirrahmânirrahîm, Sadaka-llahu-l'azîm. İnsan kelâmının Allah Kelâmı'na tercih edildiği bir mecliste Kur'ân okunmaz." Der; ve sahneden iner... ... Allah celle celalühü rahmeti ile muamele eylesin. Mekanı cennet olsun.
Azrail Aleyhisselâm bugün gelse, hoş geldin, safa geldin diye gülerek karşılayacağım." diyor. Bedîüzzaman, beşeri Risale-i Nur'la sefahet ve dalaletten kurtarırken, korku ve dehşet vermek tarzını takib etmiyor. Gayr-ı meşru bir lezzetin içinde, yüz elemi gösterip, hissi mağlub ediyor. Kalb ve ruhu hissiyata mağlub olmaktan muhafaza ediyor Konferans
Risale-i Nur nifak ve şikakı, tefrikayı, fitne ve fesadı kaldırıp; kardeşliği, uhuvvet-i diniyeyi, tesanüd ve teavünü yerleştirir. Risale-i Nur mesleğinin bir esası da budur. Risale-i Nur gurur ve kibir ve hodfüruşluk ve zillet gibi ahlâk-ı seyyieden kurtararak, tevazu' ve mahviyet ve izzet ve vakar gibi güzel ahlâklara sahib kılar. Risale-i Nur, insan olan bir insana, acz ve fakrını derk ettirir. Bedîüzzaman der ki: "İnsan, acz ve fakrını anlamakla, tam Müslüman ve abd olur." Konferans
Başından beri
Belki bütün savaşlar durdurulabilirdi. Belki sayısız masum insanın kanının dökülmesine gerek yoktu başından beri…ama insanın içinde halledemediğinin bir yansımasıdır savaşlar. Savaşı durdurmaktansa konferans düzenlemek daha mühim bir hal aldı. İnsanlar ailelerini, evlerini, kendi bedenlerini kaybederken izleyip onun üzerinde konuşmak yazmak daha kolay geldi Televizyon programlarını doldurmak her iş ehli olmayanla daha karlı geldi Savaş eğer durdurulsaydı bu kadar insan ekmeğini nereden kazandırdı? Birinin kaybı, bedbahtlığı diğerinin evinin çorbasının sıcaklığıymış meğer…
Reklam
Yusuf KAPLAN konferans konuşmaları kesit
-Bir toplumun başına gelebilecek en büyük felaket başına ne geldiğini bilememesidir.
Büyüklerden tavsiyeler (100/20)
11. İsraf etmeyin. 12. Bir işte sebat etmesini öğrenin. Suyu delen damlaların sürekliliğidir. 13. Hiçbir işi yarım bırakmayın. 14. Bir işe kolay söz vermeyin. Verdiğiniz sözü mutlaka yerine getirin. 15. Ajanda kullanın. 16. Öğrendiğiniz her yeni şeyi yazıya aktarın. 17. Her konuda seçici olun. Kitap, konferans, davet, film vs. 18. Para biriktirip umreye gidin. 19. En az bir dili iyi öğrenin. 20. Sabırlı olun.
Ayşenur Nisa Uzun

Ayşenur Nisa Uzun

@AysenurNisa
·
26 Mart 05:41
Büyüklerden tavsiyeler (100/10)
1. Sabah namazdan sonra uyumayın. 2. En geç 11 de uyuyun. 3. Az konuşun. 4. Yolculuğa çıkmadan 1 gün önce bavulunuzu hazırlayın. 5. Üşenmeyin. 6. Her gün en az 5 sayfa Kur’an okuyun. 7. Bir işe azmettiğiniz zaman Allah’a tevekkül edin. Kararsızlık yapmayın. 8. Nişanlandığınız dakikadan itibaren, aklınızdaki her türlü alternatifleri çıkartın. 9. Kaybettiğiniz dünyevi bir şeye üzülmeyin. 10. Bir işe başlarken, büyük düşünün, dar başlayın çabuk bitirin.
GENÇLERE 100 TAVSİYE
1. Sabah namazdan sonra uyumayın. 2. En geç 11 de uyuyun. 3. Az konuşun. 4. Yolculuğa çıkmadan 1 gün önce bavulunuzu hazırlayın. 5. Üşenmeyin. 6. Her gün en az 5 sayfa Kur’an okuyun. 7. Bir işe azmettiğiniz zaman Allah’a tevekkül edin. Kararsızlık yapmayın. 8. Nişanlandığınız dakikadan itibaren, aklınızdaki her türlü alternatifleri çıkartın. 9.
SULTANÜ’L-VAİZİN: TAHİR BÜYÜKKÖRÜKÇÜ
Güzel sözlü, zarafet ve nezaket sahibi bir din görevlisi. Vaaz ve sohbetlerinde dinleyicilerine ilmi ve irfanı en güzel üslupla sunan, vaaz vermedeki mahareti sebebiyle “Sultanü’l-vaizin” olarak tanınan, vaiz ve hatipler için rol model olan öncü bir âlim, Tahir Büyükkörükçü. Tahir Büyükkörükçü, 1925 yılında Konya’da dünyaya geldi. Babası,
922 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.