Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
RAHAT YAŞAMANIN ŞARKISI 1 Büyük adamları anlatırlar ya: Aç acına kitapla yaşarlarmış, varlık bilmezler, yokluk çekerlermiş... Boş ver arkadaşım, bunlar palavra! Uzak olsun benden istemem aman! Böylesi kel başa şimşir tarak. Karnın doymaz havaya bakarak. Buna katlananın hali yaman. Özgürlük neymiş? Külahıma anlat! Cebi dolu olan yaşar
224 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Kitabı bitirdikten sonra kesinlikle uzun bir süre boşluğa bakma ihtiyacı doğuyor. Üzerine biraz daha düşünebilmek için bitirince hemen yeni bir kitaba geçmek istemedim. Ölüm, yaşlılık, yalnızlık, sınırlar, özgürlük, modern dünya üzerine fazlaca düşündüren, karakterlerin içsel hesaplaşmalarına fazlaca yer veren psikolojik bir romandı. Eşinin ölümünden sonra evini, anılarını, alışkanlıklarını bırakıp kızı Iza’nın yanına yerleşen Etelka’nın duruma alışma sürecine şahit olurken, Iza ve Etelka’nın yaşadığı ruhsal çalkantıları okuyoruz. Iza’yı anlarken Etelka’ya üzülmek. Etelka’yı anlarken Iza’ya sinirlenmek. Hepimiz itiraf etmek zor olsa da hem Iza’yız hem Etelka. Bir evlat olarak kendimi düşündüğümde içimdeki Iza’yı keşfederken, gelecekte yaşlılığın o yalnızlık günlerini düşününce içimdeki Etelka’yı keşfetmek acı verici. Her türlüsü zor olacak gibi görünüyor ama kendi adıma bazı noktalarda aydınlanma yaşadım. Bazen iyilik sandığımız şey gerçekten iyilik olmayabilir. Karşı tarafa ne hissettirdiğini düşünmek gerekiyor. Anlaşılmak en temel ihtiyaçlarımızdan ve bizi anlayan birileri olmadığını düşündüğümüzde insan kendisini boşlukta savruluyor gibi hissedebiliyor. Belki de bir tek bu ihtiyacımızı duyan birileri olduğunu bilmek bile etrafımızda fiziksel olarak var olmalarından daha iyi hissettirecek. Kitaptan çoook çok etkilendim. Filmi de varmış hemen izlemek istiyorum.
Iza'nın Şarkısı
Iza'nın ŞarkısıMagda Szabo · Yapı Kredi Yayınları · 20203,491 okunma
Reklam
Sedef'in evvelce de bahsettiği Amerika'da doktora yapma konusu Alper'e hem cazip hem ürkütücü geliyordu. Boğaziçi'ne başvururken kabul alacağına dair hiç umudu olmadığından, şimdi orada öğrenci olmayı başarınca kendini yeterince gerçekleştirmiş hissediyor, Amerika'nın olanakları güzel hayaller kurdursa da bu hayallerin hakikat duvarı ile çarpışıp tuzla buz olacağına inanıyordu. Hangi gerçeklik hayali kırmazdı ki? Bir yandan gitgide boğucu bir hal alan politik atmosferin, hükümetin yaşam tarzına müdahale girişimlerinin onlar gibileri belirli mahallelere sıkışmaya hatta ülkeyi terk etmeye mecbur kıldığını kabul ediyor, lakin bir yandan da bu kaçışların çözüm olmadığını düşünüyordu. Ne yapacağına karar vermenin zorluğu ile yüzleştikçe de konformist bir yaklaşımla aslında hayatının yolunda olduğunu, ülkenin de bu günleri atlatacağını kuruyordu. "Biraz daha dayanırsak... Böyle gitmez..." diye düşünüyor, hatta iktidar değiştiğinde, tarih derslerinde bolca işittiği, okuduğu 2. Meşrutiyet, Cumhuriyet'in ilanı, 68 ya da bizzat şahit olduğu Gezi gibi özgürlük ve liberalizm deşarjlanna doyacağını hayal ediyordu. Gidenler de koşarak geri dönecekti o zaman.
Sayfa 186 - Sözler: Ağıtlar işlemiyor öyle bir kara büyüKitabı okudu
… Bir iç denize kıyısı olmalı mutlaka insanın. Etrafında korunaklı ulu bir orman. Denizde balık ormanda kuşlar. Durup durup söylediği bir şarkısı olmalı insanın, biraz aşk'tan yana, biraz özgürlük, çokça umut..
Sayfa 123 - sonçağKitabı okudu
Elian'la ben çok farklı değiliz.İki ayrı krallığın beraberinde gelen ve her ikimizin de katlanmakta sorun yaşadığı sorumluluklar var.Onunki,tek bir toprağa ve hayata mecbur eden prangalar.Benimki,annemin ölüm saçan mirasının sınırları içine hapsolmak.Ve ikimizi de çağıran okyanus.Bir özgürlük ve hasret şarkısı.
Sayfa 272
Geri131
315 öğeden 311 ile 315 arasındakiler gösteriliyor.