Değişik bir soru daha :)
İnsan rüya görmekte olduğu uykusundan uyanıp, akıl yolu ile idrak ettiği gerçeğe gözlerini açıp etrafına baktığında, ne görür? Bu gerçek olduğunu sandığına mı uyanmıştır? Yoksa gerçek sandığı uykuya dalması mıdır?
Sayfa 28 - Rüya ve GerçekKitabı okuyor
1841'de yazılan 
Morgue Sokağı Cinayetleri polisiye tarzın öncülerinden kabul edilmektedir.
Paris'te bir anne ve kızı yaşadıkları dairede vahşice öldürülürler. Dördüncü katta olan bu cinayette odanın tüm kapıları ve pencereleri sıkı sıkıya kapalı, baca kimsenin geçemeyeceği kadar dardır. Ancak katil ya da katiller cinayetten sonra odadan nasıl kaçmışlardır?
Böyle bir soru daha önce okuyucuya hiç sorulmamıştı ve okuyucuyu bilmeceyi çözmeye davet ediyordu. Olayı bize anlatan anlatıcımız, arkadaşı C. Auguste Dupin'in esrarengiz cinayeti analitik düşünce ve çözümleme ile nasıl çözdüğünü bizlere anlatmaktadır.
Anlatıcımız ve Dupin, Sherlock ve Dr.Watsons izlemini verdiler bana. Keşke daha detaylı ve uzun olarak hikayeyi okuyabilseydik. Diğer Dupin hikayelerini de en kısa sürede okuyacağım.
Gordion düğümü :))
Sosyal bağ sorunu, sorun olarak, bir dil oyunu olan sorgulama olayıdır ki, soruyu soranı, sorunun muhatabını ve sorunun konusu göndergeyi hemen yerlerine yerleştirir; bu soru daha o aşamada sosyal bağdır.
Sayfa 37 - Bilgesu Yayınları. 1. Baskı. 2013. Çeviri: İsmet Birkan
Antik - Acı / Berat Enis Köse
Bir zamanlar varmış var olması arzulanan ve gerekli olan her şey; ben görmedim. Şimdi yok ama yokluktan daha acısı Aristotalesçe kölenin de köleliğe alışması. Her şey, aslında tüm soru ve sorunlar antika kavramının doğması ve antikacıların türemesiyle başladı. Ne zaman ki eski olan şeyler kıymetli varsayılıp kullanım dışı olarak yaftalandı; o zaman idam ilmeği boynuna geçti bir toplumun, bir tarihin.