Bayram, yılbaşı, doğum günü gibi özel günleri kaç yaşında ve hangi koşullarda olursa olsun çocuksu bir neşeyle karşılayan insanlara daima özenmişimdir. Ben hiçbir zaman öyle biri olamadığım için belki.
Herkesin aynı anda eğlenmesi ve neşelenmesi öngörülen ‘kutlu günler’ eşitsizliklerin de yitirilenlerin bıraktığı boşluğun da en ağır hissedildiği
Yahya Kemal bu husisiyetle bir bestekârdır da. Ama musikimizden anlamayanlara "sözüm yok. Ahmet Kabaklı Hoca'nın dediği gibi, ölüm bile onun için bir musikinin bitişi gibidir, hayat musikisinin...
Bir bitmeyecek şevk verirken beste
Bir tel kopar, âhenk ebediyyen kesilir.
Benim için Yahya Kemal hasreti, daima güzel Türkçe hasreti ile birlikte olmuş, aynı mânâya gelmiştir. Kimbilir,
Belki hâlâ o besteler çalınır
Gemiler geçmeyen bir ummanda
Geçen bir mısrada denk geldim acının tutulası ellerine; "Bir bitmeyecek şevk verirken beste, bir tel kopar, ahenk ebediyyen kesilir..." diyordu Yahya Kemal. Yalnızca annesi iken ölen ikisini beraber gömüyorlardı bu şiirle.