Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
....ölümün en nihayetinde hayattaki en normal ve sırdan olgu olmasıydı, ölüm nesilden nesile aktarılan, bitmeyen bir miras gibi yaşanan tekdüze bir süreçten ibaretti ve en azından adem ile havvadan beri bu böyle sürüp gitmekteydi,
Bitkileri öldüren ölüm ya da öleceğini bilen bir adamla, bir gün öleceğinin farkında bile olmayan bir ati öldüren ölümler aynı mıydı acaba?
Reklam
Dünya bu, tabi güler, aslında kendi de bir balon hatta baş balon, hatta dünyanın şekli de o yüzden yuvarlak sana söyleyeyim. Eskiden buna bu dünyaya yani ağzına geleni söyleyenler vardı, o zaman dünya da bu kadar şımarık değildi, yuvarlak bile değildi, tepsiydi, düzdü hiç değilse ovaldi. Sonraki batasıca nesiller buna bayıla bayıla bu balonu
Sonsuz yaşam ümidiyle, hiçbir zaman ölememe korkusu arasında bölünmüş toplumun tüm kesitlerine geçirememişti.
Hayat böyleydi işte, kaşıkla verir ve sonra bir gün kepçeyle verdiklerinin tümünü geri alırdı.
Reklam
Eğer felsefe yapıyorsak, bu öleceğimizi bildiğimizdendir, montaigne bey demiştir ya, felsefe yapmak, ölmeyi öğrenmektir
En iyisi hiçbir şey yapmamak, dedi iyimser düşünürlerden biri, geleceğin sorunlarını geleceğin kendisi çözecektir
Din, sayın düşünür, dünyevi bir konudur aslında, öbür tarafla ya da göğün yedi katıyla hiçbir ilgisi yoktur.
Kilisenin bir avantajı vardır, öyle görünmemesine karşın alt anlamlar üst anlamlara göre daha önemlidir.
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.