Ne önemi vardı ki! Feryatlarımı içimde boğsam, net, aydınlık, insanı temiz havalarda soluklandıran metinler yazmasam n'olacaktı ki, sosyal gerimliliğimi seyahat izlenimleriyle yumuşatmasam n'olurdu, bütün bunlarda ısrarlı olmasam kaç yazardı, sonuçta yine taşralılıktan kopamayan, köylü alışkanlıklarıyla kuşatılmış, yoksullukla mahrumiyetlerle büyümüş, çocukluğunu, ilkgençliğini, damak zevkini bilememiş, münzevi olamamış, bir disiplinde master'i dahi başaramamış, akademisyen olma aristokratların işiymiş, o soluksuz aşklarsa bir varmış bir yokmuş, artık bir metin oluştururken de görsel paranoyanın yaygınlaştığı, medyanın çılgınlaştığı bir dünyada ticari kaygılar gütmeden...
"İşte böyle kadınlıktan ayırıyorsun beni!"
"Beni kimse bana rağmen sevmedi.
Git dediğimde gittiler hep, iyiyim dediğimde inandılar.
Bana veda bile edilmiyor.
En çok bu incitiyor.
Bir varmış bir yokmuş gibi insanlar.
Yanındayım diyenleri yaramda buluyorum."
🥀
"Beni kimse bana rağmen sevmedi.
Git dediğimde gittiler hep, iyiyim dediğimde inandılar.
Bana veda bile edilmiyor.
En çok bu incitiyor.
Bir varmış bir yokmuş gibi insanlar.
Yanındayım diyenleri yaramda buluyorum."
🥀