Benzemez insan dostlarıma/ Ağaçlar gölgesini esirgemez/ Güneş köpeğimden daha sadık/ Dizlerime sıçrar ellerimi ısıtır/ Karşılık beklemeden/ Hele kuşlar/ Avcılara bile kin beslemezler.”
Oktay Rıfat'ın “Gün Sonu Konuşması” şiiri böyle biter. Mahsusmahal için aklımda harfler, kâğıda, dünyaya, insana her baktığımda, bu dizeler sözden önce halkalandı
FM Arsal'ın bütün romanları için en genel değerlendirmem; harika çıkış noktaları yakalamasıdır. İki renk aşk da böyle bir romandı. Bu romanda diğer romanlarında görüp de dikkat kesildiğim bir noksanlığın yer almaması ayrı bir sevinç oldu. İki olmaz denen kişinin birlikteliğine uzanan süreçteki zorlamalar, tekrarlar ya da mantıksızlıklar bu romanda
''Aşk tedavisinden sonra sonsuza dek mutlu ve güvende olacağımı söylediler. Ve ben, onlara hep inandım. Şimdiye dek. Şimdi artık her şey değişti. Artık, bir yalanın baskısı altında yüzyıl yaşamaktansa, aşk hastalığıyla geçireceğim kısacık bir ömrü tercih ederim.''
Yine distopik kitaplar ve ben .
Aşk bir hastalık olarak nitelendiriliyor ve adına amor delirim nervosa deniliyor. Hükumete göre aşk tedavi edilmesi gereken bir hastalık ve insanlar 18 yaşında ameliyat olmak zorunda. Bu ameliyat sadece aşkı elinizden almıyor aynı zamanda tüm duygularınız ve anılarınıza da elveda demek zorunda kalıyorsunuz. Hükumet sizin adınıza her şeye karar veriyor; dinleyeceğiniz müzik, eşiniz, kaç çocuğunuz olacağı...
Daha fazla bilgi vermiyorum. :))
Öncelikle fikir oldukça yaratıcı geldi, karakterler etkileyici ve güçlü. Tabi ki erkek karakter olan Alex olmasaydı kitabın ilk yarısı okunur muydu bilmiyorum. Konusu çok farklı geldiği için okumaya başladım kitap biraz yavaş ilerliyor, zaman zaman sıkıldım ama öyle bir son vardı ki kitapta kitabı okuyan insanların çoğunun 'nasıl yani' dediğini düşünüyorum.
Üçleme olduğunu kitabı bitirdikten sonra öğrendim ve merak ettiğim çok yer var, diğer iki kitabı okumayı düşünüyorum.
DeliryumLauren Oliver · Artemis Yayınları · 2014198 okunma
Bu hayatta huzurlu, mutlu ve sağlıklı olmak için;
1) Namaz kılın, size sayısız nimetler veren Yüce Yaratıcıya şükredin ve sevdikleriniz için dua edin.
2) Dengeli beslenin, bol bol su için ve düzenli uyuyun.
3) Her gün kitap okuyun, biraz müzik dinleyin, haftada bir güzel bir film izleyin.
4) Azda olsa mutlaka yürüyüş yapın.
5) Tanıdığınız, tanımadığınız insanlara selam verin, güler yüzlü olun ve onlara karşılıksız iyilik yapın.
6) Bazen durun, hiç bir şey yapmayın, sadece düşünün: okuduklarınızı, sahip olduklarınızı, hayallerinizi...
7) Ailenizle ilgilenin, onlara vakit ayırın ve değerli olduklarını hissettirin.
EVLİLİK
Yeryüzüne birlikte geldiniz ve sonsuza dek birlikte yaşayacaksınız,
Ölümün ak kanatları günlerinizi bölene dek birlikte olacaksınız,
Tanrı'nın suskun anıları katına eriştiğinizde bile birlikte olacaksınız,
Ama bırakın da bunca beraberliğin arasında biraz boşluklar olsun,
Ve Tanrısal alemin rüzgarları esip dolanabilsin aranızda,
Birbirinizi sevin, ama sevginin üzerine bağlayıcı anlaşmalar koymayın,
Bırakın yüreklerinizin sahilleri arasında gelgit çalkalanan bir deniz olsun Sevgi
Birbirinizin kadehini onunla doldurun ama aynı kadehe eğilip içmeyin,
Ekmeğinizi bölüşün, ama aynı lokmayı dişlemeye kalkmayın,
Şarkı söyleyin, dans edin, eğlenin birlikte, ama ikinizin de birer Yalnız olduğunu unutmayın,
Çünkü lavtadan dağılan müzik aynı, ama nağmeleri çıkaran teller ayrıdır,
Yüreklerinizi birbirine bağlayın ama biri ötekinin saklayıcısı olmasın,
Çünkü ancak Hayat'ın elidir yüreklerinizi saklayacak olan,
Hep yanyana olun, ama birbirinize fazla sokulmayın,
Çünkü tapınağı taşıyan sütunlar da ayrıdır,
Çünkü bir selvi ile bir meşe birbirinin gölgesinde yetişmez....