Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.27
Merak Küpü
Merak Küpü
@bircennetdelisi
"Rabbi onu hoş bitki gibi yetiştirdi."(Âl-i imrân/37)
Lisans
İstanbul
Üsküdar
118 okur puanı
Ocak 2018 tarihinde katıldı
Fatma Bayram hocanın, iki kitabı hariç çoğu kitabını okudum. Bu kitabından çok fazla feyizlendim. Etkisinden hiç çıkmamayı umuyorum. Yusuf suresini onlarca yazardan/hocadan dinlememe rağmen bu kitap daha fazla kalbimi derinden okşadı. Hayatımdaki eksikliklerimi yeniden gözlemleme vesile oldu. O kadar not aldım ki, neredeyse yeni kitap oluştu. Artık yeni başucu kitabım belli oldu. Okuyun okutturun, okumadığınız her gün keşke daha önce okusaydım diyeceksiniz...
Selamun aleyküm.
Fatma Bayram hocamızı gerek instagram adresinden gerek Spotify uygulamasından severek takip ediyordum. Bu eseri de kalıcı elimde sohbetlerini matbu halde bulunmasını istediğim için aldım. İyi ki de almışım. Gönlüme öyle hoş geldi ki, yavaş yavaş okumaya gayret ettim. Öyle kelimelerini içsellestirdim ki coşan nehir gibi kalbin bir oraya bir buraya zıpladı. Belki de samimiyeti bu kadar etki etti bilemiyorum. Tek bildiğim Elmalılı Hamdi Yazır'ı onun vesilesiyle tanıdım. Bu benim için balık tutmayı öğrenmek gibi bir şey. Şimdi elmalılı tefsirimi almış yanında Osmanlıca sözlüğümle azar azar okumaya başlamaya niyet ettim. Çünkü aradığım kuran tefsirinin lezzetini bana adeta ağzıma kaşıkla bal yediren rahmetli Elmalılı Hamdi Yazır oldu. Bu saatten sonra da kolay kolay bırakacak değilim. Rabbime hamd olsun yolum Fatma hocamızın yoluyla kesişti. Bu kitaba tekrar dönecek olursam, dört bölümden oluşuyor. İlk bölüm 'Neye, Nasıl İnanır? Neyi,Niçin İsteriz?' Başlığıyla başlıyor ve bakara süresinden ayetlerle irdeleniyor. Bu bölüm en sevdiğim yerdi. Sonra, 'Yaratılışı Anlamı', 'Yaratan da O, Yöneten de...', 'Hac'la Gelen Medeniyet' başlıklarıyla son buluyor. Zihni ve gönlü dinlendiren bir eser. İstifade edilmesi dualarımla....
Psikolojik roman türünün en başarılı roman türü örneklerinden. Kafka'nın 'Dönüşüm' kitabında da aynı duygularını hissetmiştim. Biri bir işlevsel organını kaybetsin toplumdan soyutlanıyorsun. Her istedi işi de yapamaz. Peyami Safa kendi de rahatsız olduğu için bu kitabı yazarken ayrı bir içtenlikle yazmıştır. Edebiyatımız açısından baş yapıt niteliğinde. Dinlenirken okunacak türden eserlerden.
Okur Takip Önerileri
Kitabın hacmi oldukça küçük lâkin verdiği mesaj ve ilme giden yolda pompaladığı heyecan kesinlikle hacminden çok daha fazla...
Kitap ilim talebesine yol gösterici bir harita niteliğinde. Ve sıkmadan kısa kısa nasihatlerle nasıl kendi benliğine yatırım yapacağına dair önerilerden oluşmakta. Yazarın dert sahibi olduğunu ve bu derdindeki samimiyet her satırda içinize adeta işliyor. Bu da kitaptaki verimi katmerleştiriyor. Kitap başlar başlamaz ilk nasihati ' Başarısızlıktan korkma!' oluyor. Öyle sade üslupla konuları ve irdeliyor ki, yol haritanızı gözden geçirmeden edemiyorsunuz. İyi ki okumuşum, böyle kısa ve öz kitaplarla yolumun kesişmesiyle kendimi oldukça nasipli hissediyorum. Rabbime hamd ediyorum. Umarım bu hamdim bir başkasının da yolunun kesişmesine etki ederek, gönlünü ferahlatıp onu harekete geçirecek bir fitile dönüşür.
“ Ben eski zamanları, daha önceki hükümdarların ahlakını ve yaşayışını da inceledim. Dört Halife ve Ömer bin Abdülaziz dışında, Nureddin Zengi’den daha güzel ahlaklı, adaletli ve erdemli birini görmedim.” Diyor İbnül Esir. Kitabı okurken Nureddin Zengi’yi tanırken aynı hayranlıkla heyecanla çevirdim sayfaları... Günümüzde nasıl, böyle bir hayat gerçekten olabilir mi? Dedirten türden bir ömrü var. Liderlik konusundaki üstün başarısına diyecek bir şey bulamıyorum. Selahaddin Eyyübi gibi birini daha küçük yaşta keşfedip onun tabularını yıkmasına sebep olan bir kabiliyet avcısı aynı zamanda. Hem de sadece bir kere gördüğü bir çocuğu daha sonra da takip ettirip zorla görev verdiren bir lider. Tabi bir de en önemlisi Kudüs’ün fethinin zeminini hazırlayan bir şahsiyet. Çok beğendim. Dolu dolu bir eser. Umarım kıymetini bilecek kimselerin kitaplığına daha sonra gönlünde de en kısa sürede yer edinir.
Muazzam bir kitaptı. Hiçbir kelime israf edilmemiş her biri ayrı cevher niteliğindeydi. Seçtiği şahsiyetler ise gönlü hamaset heyecanıyla şaha kaldıracak türdendi. Yazarı olan, Ali Emre’yle ilk tanıştığım kitap bu oldu. Dilini çok sevdim edebiyatı böyle güzel, sade ve akıcı bir üslupla kullanmasına hayran kaldım. Öyle güzel kelimeleri seçip derdini cümlelere aksettirmiş ki, çoğu yerde hayal dünyamda öyle gerçekçi idi ki nefesimle tıkanıp kaldım. İyi ki okumuşum. İyi ki Mehmet Akif’in hayatını kısacık da olsa bir kulple de Ali Emre’nin kaleminden dinlemişim. İyi ki gönlümü yaptığı fedakarlıklarla hüzne bulayan Şerife Bacı’yla kavurmuşum. İyi ki tüm mal varlığını İlim uğruna harcayıp uzun yıllar alim yetiştiren medreseyi inşa ettiren infakın ve ilim öğrenme iştiyakı hangi yaşta olursa olsun hal diline de yansıyan Fatıma el-Fihri’yi bir de bu bakış açılarıyla okumuşum. İyi ki Zemahşeriyle kısa da olsa uzun zaman sonra yollarımızın kesişmesinin mutluluğu ve öğrenmede engel olmayacağını bir kez de onunla teyit etmişim... Daha nice iyikilerle kitabın kapağını kapatıp gönlümün rafına kaldırıyorum. Yazarına her satırına samimiyetini ilmek ilmek işleyerek yazdığı için sonsuz teşekkürlerle.
Ümit Şimşek’in daha önce arılarla ilgili yazdığı kitabı okumuştum. Pek etkilenmiş her gittiğim ortamda uzun süre kitaptan öğrendiklerimi heyecanla aktarmıştım. Çünkü herkesin bilmesi gerekiyordu :) Sonradan yazarın diğer kitabıyla yolum kesişti. İslam inanç esaslarını anlattığı bu kitabıyla yazar klasik anlatımdan çok farklı bir uslüpla yani tefekkür yoluyla anlatmış. Bu yönünü çok sevdim. Özellikle gençlerin yolunun mutlaka kesişmesi gerektiğini düşündüğüm eserler arasında yerini aldı. Taklidi imandan tahkiki imana geçmek için güzel bir başlangıç olacağını düşünüyorum. Bu tür eserlerin artmasını tüm kalbimle murad ediyorum.
‘Mezhepler, Peygamber Aleyhisselam’ın vefatından sonra, ayet ve hadislerde açık olarak izah edilmeyen meselelerde, kesin ve herkesin itirazsız olarak kabul edebileceği bir hüküm verebilecek otoritenin olmamasından ortaya çıktı.’
Daha önce mezhepler tarihi ile ilgili farklı kaynaklardan araştırma yapmıştım. İlahiyatta en sevdiğim dersti. Hâlâ da öyle...
Mezheplerle ilgili her kitap okuyuşumda kendimi sanki bir film şeridinin içinde buluyorum. Adeta o zamanları, insanların inancındaki taklitten ötürü yaralara sebep olması. Ve İslamiyetin yayılmasını silah ile engelleyemeyen güçlerin bu yaraları tespit edip sapık inançlı kişileri destekleyerek sahalara sürmesi...
Bahailik, Babilik, kadıyanilik gibi...
Tabi bir de ehli sünnet dışındaki tüm mezhepleri tekfir etme konusundaki esnek oluşumuza değinmek istiyorum. Eğer itikadi anlamda bir inkar mevzusu yoksa bu tür mezheplere ehli kıble deriz, kafir diye itham etmemiz gerekiyor...Bu sebeple mezhepleri ve görüşlerini iyi tanımamız gerekir.
Kitap beni bu gibi bir çok hususta aydınlattı da diyebilirim.
Sığ düşünmemek, kuru bilgilerden ziyade her inancın arkasındaki sebebi araştırmak mümin kimliğimizi olgunlaştıran meseleler...
Bu konuda daha önce hiç birikimi olmayanların zevkle okuyacağı bir eser. Bence okunmalıdır da.
“En değerli bilgi ilm-i hâl, en değerli eylem ise hıfz-ı hâldir”
Hıfz-ı hâl olabilmek içinse, ilm-i hali iyice öğrenip özümsemek gerekir. Bu kitapta bu alanda yazılmış ve boşluğu doldurduğuna inandığım bir çalışma.
Klasik ilmihal kitapları gibi değil. İsminin hakkını vererek güncel konular üzerinde durarak bir çok soruya ışık niteliğinde fetvaları fazla bilgiye boğmayan bir üslupla verdiği için okurken hiç sıkmıyor hatta okudukça daha da fıkha karşı merak uyandırıyor.
Her sayfasını okurken ayrı tatmin olduğum bu eseri mutlaka okumanızı tavsiye ederim, dili çok çok akıcı
Muazzam bir eser, Kuran’ı Kerim’i okumanın adabını (Kuran’ın güzelliklerinden istifade edebilmek amacıyla bu adapları bilmek çok çok önemli) ve Kuranı Kerim hakkında bir çok fıkhı bilginin akıcı bir üslupla az hacimli bir esere ziplenmiş hali Kuran-ı Kerim hakkında yeni bir şeyler öğrenmeye doyamayanlar için tavsiyedir
Kuran meali okurken bile ayrı bi lezzet almanıza vesile olacağını düşündüğüm bir kitaptan bahsetmek istiyorum.
Kur’an’la Diriliş kitabı, üç farklı yöntem ile Kur’an’ı tefekkürle okunabileceğinden bahsediyor.
Bu üç yöntemi de, örnek ayetler üzerinden anlatayım;
İlk yöntem; Tahsis yöntemi.
Bu kuralı şu şekilde uyguluyoruz;
Kur’an’dan ayet
Boşa geçen bir ömür ancak bu kadar güzel anlatılabilirdi.
Hayat bir kere yaşanıyor, doğru. Lâkin önüne açılan fırsatları ‘Nasılsa, yarın tekrar aynı kapı önüme açılır o zaman değerlendiririm’ diyerek asıl hedeflerimize giden yolları, alışkanlıkların üzerimizde bıraktığı uyuşukluk hissiyatından dolayı ertelemenin verdiği vicdanı rahatsızlık ve pişmanlık ömür boyu sürecek.
Boş bir hayalin peşinden koşmadan evvel iyi düşünülmesi için yazılmış iyi bir kitap olduğunu düşünüyorum.
Ortaları durağan gitse de sonlara doğru zamanın hızlıca akıp gitmesinin verdiği ‘Acaba zamanımı iyi değerlendiriyor muyum’ hengamesi ve sonunda ne olacak merakıyla geçiyor.
Sabahın 04:00 sularında kitabın son sayfasını okudum. Öyle etkilendim ki...
Öyle çok ders var ki..
Uykumu bile tarumar etti.
Sarsıldım.
Kendimle savaştım.
Yapmam gereken ve ertelediğimiz onlarca davam dediğim meseleler gözümün önünden film şeridi gibi geçti.
Allah beni kitapta bahsi geçen, Gülseren Gümüş ile tanıştırarak ödüllendirdi, bu hayat hikayesini ve kitabı okumam bana Rabbimin hediyesi.
Teslimiyeti, tevekkülü buram buram bir gül bahçesindeymişim gibi içime çekme fırsatı sundu.
Bunun için Rabbime çok şükür.
Muhakkak tavsiyedir
Kainata farklı bakış açısıyla bakabilmek, güzelliklere karşı daima meraklı olmak, tüm yaratılmışlara karşı merhametli ve güler yüzlü olmak, gönlü daralmış kimselerin gönlüne fener olmak, karşılaştığım her insana umut enjekte etmek gibi alanlarda kendimi yenilemek ve heyecanımı arttıracak şeylerle yolumun kesişmesi bu hayatta elde edebileceğim en büyük nimet. Bu eser de bu konuda bana yoldaş oldum, hatta iki aydın sık sık okuyup, içindekileri özümsemeye çalışmamla gönlüme taht kurmuş bir kitap oldu. Daha şimdiden dostlarım için ikişer, üçer sipariş vermeye başladım. Dilinin akıcı olmasının da etkisiyle herkese hitap edeceğini düşünerek bu kadar tavsiye ettiğim çok nadir kitap vardır.
Bence, psikologların kapısına kilit vuracak türden manevi yaraları tedavi edecek bir kitap. Tavsiyedir.
“Allah beni neden yarattı?” Sorusunu çocuklardan sık sık duymuşuzdur. Dün misafirlikte tekrar bu soruyu bir miniğin ağzından duymaya şahit oldum. Orda ki bi abla kendi bildiği lisanından şu şekilde açıkladı ‘İbadet etmemiz için’. Muhtemelen çocuğun tekrar aklında soru işaretleri oluşmuştur. Söylenen yanlış değildi lâkin çocuğa bu anlayacağı daha veciz ifadeyle aktarılması gerekiyordu. Çocukların anlayacağı dilde... Çünkü; bu soruların cevabı ya onu Allah’a yakınlaştıracak ya da geçiştirilmiş sorularıyla O’nu ilgilenmediği/ tanımadığı biri haline dönüştürecekti. İşte bu kitap tam da bu esnada okutulacak bir eser. Çok beğendim ve feyizlendim. Kitaplığınızda muhakkak bulunmasını tavsiye ederim, okuyan her yaşın geçmişte kapatmış olduğu sorularına cevap olacaktır.
Bir ebeveyn düşünün. Baba bilim dünyasında ün yapmış anne ise tıp alanında kariyer peşinde.
Ve hiç hesapta olmayan bir anda bu çiftin bebeği olacağını öğrenmesiyle evin huzurunun artacağı yerine azaldığı bir ortam düşünün.
Peki, o çocuk ana rahmine düştüğü anda bunu hissedebilir mi?
...
Kitap bu çocuğun 5-6 yaşlarını konu almış.
Farklı bir kitaptı. Okudukça sevginin, saygının bir çocuğun kişiliğine nasıl etki ettiğini ve o daha çocuktur ya da bebektir anlamaz, denilen her şeyi nasıl da benimsediklerini bir kez daha bilimsel bir araştırmayla öğrenmiş oldum.
Kendi namımda faydalı gördüğüm bir eser.
Özellikle psikolojiye ilgisi olanların en kısa sürede göz gezdirmesini tavsiye ederim.
Pakistanlı, 12 yaşındaki Emel’in, bir çok zorluklarla karşılaşsa da öğrenmeye olan iştiyakından ve öğretmen olma hayalinden vazgeçmiyor. Ve tabii, dünyayı ona daha da tanıttığını düşündüğü kitap okumaktan...
Her okuyanın kendi dünyasından izler bulacağını düşünüyorum.
Umut veren, hedefinden vazgeçmemeyi aşılayan ve gönlün heyecanını tazeleyen sıcacık bir hikaye.
İvedilikle okuyunuz.
+9 yaş ve üzerine tavsiyedir
