Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Beş gün sonra (20 Temmuz 1919) Canik Mutasarrıfı Hamit Bey'in Samsun'dan gelen telgrafı şu idi: Bizans'ın artan rezaletleri karşısında ümitsizliğe düşen millet, doğudan bir ümit ışığı bekliyor. Buralara ve buradakilere öyle hayali şekil ve vücutlar veriyorlar ki, acaba bir şey var mı diye, ben de şüpheleniyorum. Kayıtsızlığımdan utanıyorum. Gerçi uyumuyoruz. Bir şey yapmak istiyoruz. Fakat bu şeyin şekil ve teorileriyle uğraştığımıza, uzun yollar seçtiğimize kaniim. Zamanın, halin beklemeye tahammülü yoktur. Memleketin vaziyeti, dakikadan dakikaya fenalaşıyor. Dolayısıyla fikirlerimizi kısa tutup, faaliyetimizi hızlandırmak gerekiyor. Bu hususta benim hatırıma gelen şudur:
Sayfa 65 - Kaynak YayınlarıKitabı okudu
234 syf.
8/10 puan verdi
Ertuğrul obayi ikiye böler ve anadoluda kendi ile kalanlarla yaşamaya başlar kardeşleri ise diyer kalan abi ile halep taraflarına gider sultan aladdin kardeşi Keykavus un karısı ve oğlunu arar altun hatun oğlunu alıp sınırdaki beyliklere kaçmıştır ertuğrul u konyaya çağırmak için elçi olarak şemseddin altun aba ve 20 asker yolluyor obaya
Kayı Beyi Ertuğrul
Kayı Beyi ErtuğrulBekir Manav · Pergole Yayıncılık · 201674 okunma
Reklam
General Sherrill’in Türkçe’ye Cemal Bükerman tarafından tercüme edilen Üç Adam (Kemal35Atatürk-Roosevelt-Mussolini) adlı 1937'de İstanbul'da yayınlanan kitabının 57. sahifesinde şu satırlar yer alı­yor:“Mussollini'nin uzun zamanlar Kemal'in hareketle­rini en büyük alâka ile takip etmiş olduğu herkesçe malûm bulunuyor.“1928’de, Milano'da Mussoloni şu şekilde beyanatta bulunuyordu:“Bugün İtalya'da bir devlet içinde iki devlet, iki hü­kümet ve iki şef mevcuttur! Ben Milano Ankara'sının ka­rarlarında seri, nizam harici, muzaffer Mustafa Ke­mal'iyim; karşımda ebedi Bizans, zayıf ve kötürüm Ro­ma İstanbul var.”“İşte bu, daha o zamandan Kemal'in almış olduğu vaziyeti Mussolini'nin ne şekilde anladığını meydana koymaktadır.“ Fakat İtalya'lı bugün Türk hakkında acaba ne dü­şünüyordu?“
Atatürk
_Bir gün ressamlar Türk'ün simasını kaybederlerse, yıldırımı alıp yapıversinler. Türk budur. Yıldırımdır, kasırgadır, dünyayı aydınlatan güneştir. Bu memleket, dünyanın beklemediği, asla ümit etmediği bir müstesna mevcudiyetin yüksek tecellisine, yüksek sahne oldu. Bu sahne en aşağı 7 bin senelik bir Türk beşiğidir. Bu beşik tabiatın
30 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.