Tahammül Kalmadı.
Bakın, burası kitap okuyanların olduğu bir topluluk. Okuyan insanların başkalarının görüşüne saygılı olması gerekirken, kendinden olmayanı cahil gören, kendisi gibi düşünmeyeni saygısızca eleştiren, üslubuna dikkat etmeyen işi hakaret boyutuna taşıyan insanların olduğu bir uygulama olmaya başladı. Kitaplardan, edebiyattan konuşmak yerine toplumu ayrıştıran konularda tartışmalar başlatmak, insanların inançlarıyla dalga geçmenin maksadı ne olabilir gerçekten anlamıyorum. Farklı düşünüyor olabilirsiniz herkes aynı düşünmek zorunda değil fakat saygılı olmazsanız saygı göremezsiniz. Şimdi bunları yazdım ama edebiyatçılarimız bile bu ayrımı yapıyor kendi halkına aptal yakıştırmasını yapan halktan kopuk yazarları okuyan insanlardan birşey beklemek te bizim aptallığımız olsa gerek. İnsan önce kendini bilmeli, iletişime muhabbete açık olmalı, okuyan insan öğrenmeye açık olmalı ve en önemlisi mütevazi olmalı, kıymet bilmeli insanlara kıymet vermelidir. Bu satırları yazarken Yunus Emre'nin şu dizesiyle başlayan şiiri geliyor aklıma: İlim ilim bilmektir İlim kendin bilmektir Sen kendini bilmezsin Ya nice okumaktır Sürç-i lisan ettiysek affola, sadece uygulamayı amacı dışında kullanan hakaret ve küfür eden insanlar beni de tahammülsüzleştirdi...
"ANLAŞILMAK MI İSTER, NEDİR, BİR ŞAİR NE EYLER ŞİİRİYLE?.."
- "... Tabiat, atomlarına varana kadar sürekli gerilim yani dans halindedir. Kızılderili için şarkı ya da şiir, hayatı kutsayan ruhun soluğudur. Kızılderili bunun için önemli anlarda şarkı söyleyerek dans eder. Kutsal soluğun ritmiyle aynı ritmi yakalamak için. O ışıma anlarında hem geçmiş hem gelecek bir nur tablosu olarak önünde belirir.
Reklam
DÜNYA TARİHİNİ NASIL OKUMALIYIZ? ve SÖMÜRGE TARİHİNE TABİ KENDİ TARİHİMİZ Prof. Dr. Tahsin Görgün, 29 Mayıs Üniversitesi Felsefe Bölüm Başkanı, aynı zamanda İLEM de dersler veriyor. Fıkıh usulünden İslam düşünce tarihi ve felsefenin çeşitli konularına uzanan geniş bir yelpaze hocanın temel ilgi alanları arasında yer alıyor. Konferansın
Pir Sultan Abdal'a Selam (Sabahattin EYUBOĞLU)
Şiirleri sağlıklarında yazıya geçmemiş eski halk şairlerimizden hiçbirinin hiçbir şiiri için, kendi ağzından çıktığı kesinlikle söylenemez. Ölümünden sonra halkın ağzından derlenmiş şiirlerde hangi sözlerin hangi sözlere katıldığını kestirebilmek için şairin kimliği, kişiliği üstüne su götürmez belgeler, tanıklıklar bulunması gerekir. Oysa, Yunus
İsmet Özel - Vapurda Çay, Simit, Sohbet
İşte İsmet Özel ile sohbette öne çıkanlar; ‘‘İstanbul başka bir yer , Üsküdar çok başka bir yerdir’’ Birçok şey zihni olarak bizi tepetaklak etmiş halde. Sait Faik diye bir hikayecimiz var. Türkiye’de kaç kişi adını biliyor bilmiyorum. O hikayelerinin birinde der ki; ‘‘Hangi meyhanede bir genç görsem hemen tanırım; o, kendinin İstanbullu
Tüm sanatların özü şiirdir...
- "... Mimarlar şiirini taşla yazar. Ressamlar renklerle, romancılar kelimelerle yazar. Sinemacının şiiri görüntülerdir. Yunus Emre, Karacaoğlan, Pir Sultan Abdal şiir yerine sinema ile söyleme imkânı bulsalardı mutlaka bizim gibi çekerlerdi..." (Ahmet Uluçay; izdiham Dergisi, 17. Sayı)
Reklam
18 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.