Dövmeli parmaklar ve çini porselen. Hades'le yemek yiyen Persephone gibi hissettim. Tek fark, tanrıçanın yeraltı dünyasının hükümdarına aşık olmasıydı.
Ve bizimkisi ilahi bir aşk hikayesi değildi.
Aynı denizde birbirine kavuşup birbirine karışamayan suların hikâyesi sanki bizimkisi... Oysa ne çok isterdim yüce bir inançla kavuştuğuma karışabilmeyi...
Dövmeli parmaklar ve çini porselen. Hades'le yemek yiyen Persephone gibi hissettim. Tek fark, tanrıçanın yeraltı dünyasının hükümdarına âşık olmasıydı.
Ve bizimkisi ilahi bir aşk hikâyesi değildi.
"Kime tutunacağız ki bundan sonra, söylesenize tutunacak dalımız mı kaldı?
Müzeyyen Senar gittiği günden bu yana bir daha; "Aşık gibi sevmezsen, kardeş gibi sev beni" diye sevebilecek çıkar mı? "Benzemez kimse sana" derken içimizi kim cız ettirecek ki?
Ya Zeki Müren gibisi gelir mi bundan sonra? Kim, "Gözümden