burak karabekir
@bkarabekir
Oku gez dinle :D
Öğrenci
DEU Comp.Engineering
İzmir
Kırıkkale, 31 Mayıs
11 okur puanı
Temmuz 2018 tarihinde katıldı
Okuma Hedefleri
240 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Okur Takip Önerileri
200 syf.
·
Beğendi
hadi oku
2020 OKUMA HEDEFİ
1/10 kitap - %10 tamamlandı
1 kitap okudu
10 kitap
339 sayfa
0 inceleme
0 alıntı
burak karabekir tekrar paylaştı.
..herkesi ben ararım kimse beni aramaz bir yandan da iyidir bu tutum bir insanı istemediğin zaman görmezsin bu huyuna alışırlar senin aramanı beklerler bir yandan da hazindir sen aramayınca kimsen yoktur yalnız başına yaşarsın yalnızlığını bir yandan da sitem ederler neden aramadın beni derler oysa onlar hiç aramazlar özel izinleri belgeleri mi
Sayfa 528 - İletişim
burak karabekir tekrar paylaştı.
“Şurası çok ilginçtir: Sartre, artık, (bir ondokuzuncu yüzyıl düşünürünün söyleyebileceği gibi) Allah yoktur ve din insanlara belâ olan bir hurâfedir demiyor. Bunun yerine, (Allah’ın yokluğu bütün varlığı anlamsız ve amaçsız yapmıştır, fakat ne yapalım ki, durum böyle; elden ne gelir?) diyor. Allah’ı olmayan bir tabiat, Sarte için sıkıcı, aptalca, duygusuz ve insan ihtiyaçları için yetersizdir. İnsanın tabiatta bir sürgün hayatı yaşadığını ve kendine yabancılaştığını kabûl ediyor o, ama Allah’a da inanmıyor. Sonra diyor ki, “Allah olmayınca her şey serbesttir, çünkü, iyi ve kötüyü inandırıcı yapan yalnızca Allah’ın varlığı dır.
Allahsız olmakla, hiç bir kimsenin, gören hiç bir gözün bulunmadığı bir evde olmak arasında fark yoktur. İnsan, böyle bir evde; “Nasıl oturayım?”, «Nasıl giyineyim?”, “Nasıl hareket edeyim?” diye sormaz; bu tür sorular anlamsızdır. Sizi gözetleyen hiç bir gözün olmadığı bir evde terbiyeli veya, terbiyesizce oturmak gerçekten hiç bir şeyi değiştirmez. Doğru oturuşu yanlış oturuştan ayırmak, güzeli çirkinden, iyi davranışı kötü davranıştan, haklı sözü haksızından ayırdetmek bir gözetleyicinin varlığını gerektirir. Tabiatta gözetlemek için gören hiç bir göz bulunmazsa, haine sadık, kendini inanç ve değerler uğrunda feda edenle, başkalarını kendi yükselişi uğruna feda eden arasında hiç bir fark olmaz.”
burak karabekir tekrar paylaştı.
Kitaplara ithaflar yazmak, beğenilen satırların altını çizmek, sayfaların kenarına düşüncelerini yazmak Selim'e, kendini elevermek, insanların ortasında çırılçıplak kalmak gibi geliyordu. İnsanların kitaplara birtakım çizgiler çizmeye, kelimeler yazmaya hakkı yoktu. Herkesin düşünebileceği satırları yazmak saçmaydı. Her insanın kendi özgü düşünceleri giz kalmalıydı: yalnız kendi bilmeliydi bunları.
...
Sayfa 367Kitabı okudu