"Peygamber efendimiz sav buyurmuştur
Benimle sizin durumunuz, ateş yakıp da böceklerle kelebeklerin ateşe düşmesine engel olmaya çalışan adamın durumuna benzer, ben sizi ateşten korumak için tutmaya çalışıyorum, siz ise benim elimden kurtulup ateşe atlamaya çalışıyorsunuz.."
Ele avuca sığmayan bir kadındım
Çiçek böceklerle kandırıldım
Meğer süsüymüşüm dönen dünyanın
Güce adanmış hayatlardan ötürü yıldım
Artık dünyaya sığmayan bir kadınım
Yere göğe sığmaz dedikleri kadar varmışım
Ya geceye ya kıyafetime çoğu suçlamaların
Ben yaşamak uğruna aldığım nefese darıldım
Canının peşinde koşturup duran kadınların
Parça parça kırıldığı o kırgın dalım
Yersiz insanların çağındayım
Yurdum da tam ortasıydı insanlığın
Dibin dibini sıyırmaktan aklımı kaçırdım
Lakin sonu gelmedi güneşsiz karanlıkların
Duyulmuyor kuyudan gelen sesi çığlığın
Çivisiz duvarlar ardında yıkıldım🍀
"alıntı"
Bir Mümine genç kız,
Allah'ın biçtiği role itirazsızdır; verdiği göreve razıdır. Allah'ın çizdiği sınırlar kâfidir, bilir. Hevesleri değil. Teslimiyeti zirvededir. Arzu ve isteklerine "Dur" demeyi bilir. Yüreğini kimselere teslim etmez. Başını kaldırıp bir bakmaz. Her önüne gelenle konuşmaz. Muhatabını mümince seçer. İffet
İdrak, akıl ve emaneti yüklenmekle muazzam ve şerefli olarak yaratılmış insanın, teselli noktasında kendi emrine verilmiş olan hayvanlar, yırtıcılar, kuşlar ve böceklerle aynı konumda olması ne utanç vericidir!
“Ak sakallı meşenin dediği gibi, insanın zalimliğine ağaçlarla kuşlar, böceklerle otlar, hayvanlarla taşlar değil, ancak insan karşı koyabilirdi. dönüp dolaşıp insanda başlıyordu her şey, dönüp dolaşıp insanda bitiyordu. gerisi boştu..."
Bahçeli evde oturmanın bir dezavantajı da vücudunuzda gezinen tuhaf böceklerle bi anda irkilmeniz. Bir de bazıları sırtınızın uzanamadığınız yerlerinde geziyorlar. Sırtınızı bir yere sürtseniz sırtınızda ezilecek ıyyy iğrenç