Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Haftalarca pis ve böceklerle dolu, dar bir hücrede kapalı kaldı.
İnsanlarla ilgili kurduğum hayaller yetmezmiş gibi böceklerle ilgili hayallerimin de suya düşmesini istemiyorum.
Sayfa 60 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, 13.Basım, II.Cilt
Reklam
Kumların Kadını
Hiroshi Teshigahara’nın Kobo Abe’nin eserinden uyarlamış olduğu “Kumların Kadını” filmi, Japon sinemasının - bana kalırsa- en özgün yapıtlarından biridir. Böcek bilimci olan Eijii Okada, kumlarla kaplı olan isimsiz bir mıntıkada üç günlük gezintiye çıkıp bulunması zor bir böcek türünü aramaya koyulur. Bir eserin sıçrayışı, beklenmedik bir olayın
Yalıçapkını
Yalıçapkını kuşları 17 ve 25 cm büyüklüğünde oluyorlar. Kısa mesafe göçmen kuşları olarak biliniyor. Bu kuşlar ıslık çalıp çağrıldığı zaman su yüzeyine yakın yerde uçarak kendini belli ediyorlarmış. Sulak yerlerde olmayı seviyorlar.Ve uçtukları esnada, kuyruklarının alt ve üst kısmı oldukça parlak bir görünümde oluyor. Bu kuşlar suya daldıkları zaman, onları koruyan ince bir zar ile korunuyorlar. Gagalarını suya batırıp balık, larva veya denizde yaşayan böceklerle besleniyorlar. Adının hakkını veren bu erkek kuşlar, dişileri kuluçkaya yatmış haldeyken, kendileri genç dişi kuşlarla ilgileniyormuş... :/ Temiz ve doğal sulara ihtiyacı oluyor. Bu sebeple özellikle Almanya'da bu kuşlar % 50 oranında artmış durumda.. ( kuşu tanıyınca da, bu hiç şaşırtmadı tabi:/
Sevgilim, söz evim, gamzeli sabahım Yağmurlarla, böceklerle, ağaç kökleriyle Yürüyeceğim canının yapraklarına
Sayfa 11 - Kırmızı Kedi Yayınevi, 15.Basım, NE MUTLU TÜRK ÜM DİYENE!Kitabı okudu
Ölmemek için yaşayan kalabalıkların içinde kimi ruhlar yaşayarak ölürler. Hayatın içine ve işine karışırlar. Huzursuz görünürler. Huzursuzdurlar. Hayatın “bela evi” olduğunu bilirler. Köklü, gövdeli ve dallıdırlar. Hem böceklerle hem yıldızlarla oynaşırlar. Anlamaya çalışırlar. Anlatmaya çalışırlar. Canları yanar, can yakarlar. Kuytusuna saklandığınız değerlerin ne kadar değersiz olduğunu hatırlattıkları için korkutucudurlar. Tüm bu derinlikli hakikatler gibi zordurlar ve keskindirler. Ama hepsinden önemlisi aynadırlar. Kendini seyrederken kendine seyretmeyi gözü yemeyenler için uzaktırlar.
Reklam
Ak sakallı meşenin dediği gibi, insanın zalimliğine ağaçlarla kuşlar, böceklerle otlar, hayvanlarla taşlar değil, ancak insan karşı koyabilirdi. Dönüp dolaşıp insanda başlıyordu her şey, dönüp dolaşıp insanda bitiyordy. Gerisi boştu... Yani, insanın karışmadığı her şey bir masaldı.
Nörobilimci Read Montague, insanların siyasi görüşleri ile duygusal tepkilerinin niteliği arasında bağlantı olduğunu bulmuştur. Uyguladığı yöntemde katılımcıları beyin taramasından geçerken kendilerine gösterilen bir dizi resme verdikleri tepkiler ölçülür. İğrenme duygusu uyandırmak üzere seçilmiş olan resimlerde dışkı, ceset ya da böceklerle kaplanmış yiyecek görüntüleri yer almaktadır. Taram aygıtından çıkan katılımcılara bir deneye daha katılmak isteyip istemedikleri sorulur kabul ederlerse 10 dakika süreyle siyasi ideoloji içerikli bir anket doldururlar anketteki sorular silah kontrolü, kürtaj, evlilik öncesi seks gibi konuları kapsamaktadır. Montegue'nin bulgularına göre, bir katilimci görüntülerden ne kadar iğreniyorsa muhafazakâr eğilimleri de o oranda güçlüdür; iğrenme duygusu azaldıkça da liberal eğilimler güç kazanmaya başlar. Aradaki bu ilişki öylesine güçlüdür ki, bir katılımcının iğrendirici tek bir görüntüye verdiği nöral tepkiden yola çıkarak, siyasi ieoloji test puanlarını %95 kesinlik öngörmek mümkündür. Buna göre siyasi eğilimler zihinsel ve bedensel unsurların kesiştiği alanları belirler.
Sayfa 134 - Domingo Yayınları
Böceklerle dolu bir dünyadan nefret ediyoruz, bu böceklerin insan olduğuna yemin edenler yalan söylüyorlar: "'Yitik kitle asla insanlardan değil, dışlanmışlardan, cehennemliklerden oluşmuştur. Ne zamandan beri benim komşum spermatik bir otomat oldu?
Sayfa 45
Sevgilim, söz evim, gamzeli sabahım Yağmurlarla, böceklerle, ağaç kökleriyle Yürüyeceğim canının yapraklarına
Reklam
Sevgilim, söz evim, gamzeli sabahım Yağmurlarla, böceklerle, ağaç kökleriyle Yürüyeceğim canının yapraklarına Yürüsün diye dünyaya güzelliğin bir daha
- Şimdi kimi acıyor kimi kınıyor beni hangileri haklı hangileri iyi ama iyiyi haklıyı aramak her zaman gerekli mi, ya benim yaşamam Kalktım bu büyük kente geldim Tozlarla böceklerle kalktım geldim Yalınız sedef kabuklarla geldim Bu kenttir toprak çanaklardan ayrıldım Büyük yapraklardan sular beni sevindirsin Gemilerin limandan çıkışları beni sevindirsin Karanlığa uğramayan ezgiler beni sevindirsin Yalnızlığım sığmadı kente Çünkü dağlara alışıktı bana alışıktı Birden evlere sokaklara çarptı Büzüldü çirkinleşti kıvrıldı Çünkü kentlerin yalnızlığı korkaktır Akçaburgaz'da mutluydum onunla Hoşnuttum ondan Sığlarda balık yavruları gibi kuşkusuz Bir oraya bir buraya bir ormana Bunaldıkça bozgunsuz avuntularım vardı Eski haydutları bilirdim Bir zamanlar Akçaburgaz dolaylarını denize doğru kasıp kavururlardı
İdrak, akıl ve emaneti yüklenmekle muazzam ve şerefli olarak yaratılmış insanın, teselli noktasında kendi emrine verilmiş olan hayvanlar, yırtıcılar, kuşlar ve böceklerle aynı konumda olması ne utanç vericidir!
Hayat Basamakları
Hayat Basamakları
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.