Dedektiflerin piri Sherlock Holmes’un yaratıcısı ünlü ingiliz yazan Sir Arthur Conan Doyle tiyatro oyunları da yazmış ve bir dönem çok tutulan bu oyunlarından iyi para kazanmış. O dönemde üstadın oyunlarında 10 pound haftalıkla çalışan genç bir oyuncu varmış. Bir gün bu oyuncu kendisinden otuz yaş büyük olan bu yazara çok komünist bir teklifte bulunmuş: “Sir, şu andan itibaren, hayatımızın sonuna dek kazanacağımız paraları birleştirip, sonra ikiye bölerek harcıyalım mı?” “Nasıl yani?” demiş yazar şaşkınlıkla. “Şöyle yani, bakın ben bu hafta 10 pound kazandım. Sizin sanırım, bu haftaki telif ücretleriniz 1000 pound’u bulmuştur. İkisini birleştirince 1010 pound eder, bu parayı 505’er pound olarak bölüşelim, diyorum… Bu durumda sizin bana 495 pound vermeniz gerecek. Yazar gülmüş: “Teklifin bir evlilik teklifi gibi.” “Paralarımızı evlendirdim diyorum, Sir!” “Aritmetiğin çok güçlü çocuğum, fakat bu işten benim kazancım ne olacak?” “Şimdi siz zararda gibi görünüyorsunuz ama ilerde ben çok ünlü bir oyuncu olup, çok paralar kazandığımda, bu paraların yarısını size vermek zorunda kalacağım.” Burma bıyık Doyle bu çok garip teklifi elbette reddetmiş ve sonra çok pişman olmuştu, çünkü teklifi yapan genç oyuncunun adı Charles Chaplin’di. 71 yaşına kadar yaşasan Doyle, Şarlo’nun dünyanın en önemli oyuncularından biri olup, büyük paralar kazandığını gördükçe hep hayıflanmış ve her Şarlo filimi izlediğinde: “Gitti paracıklar!” diye söylenmiş.
Ortaoyuncular YayıncılıkKitabı okudu
Reklam
Tecrübeler bedelsiz kazanılmaz. Gözünden kaçan detaylar bazen yaşadığın eksikliğin cevabıdır.
Gülüp geçebiliyorsan eğer tecrübelerine sağlık, sen de sömürülmüşsün. Seni de harcamışlar arkadaş. Bu yüzden inanmak istersin. Seni mutlu eden yalanlar duymak istersin. Kanmak istersin kandıranın gözlerinin içine bakarak. Bazen sonunu bile bile devam edersin. Mucize ararsın, şaşırmak istersin ama gerçekler hiçbir zaman şaşmaz. Bizimki de umut işte, bile bile...
Ne acı değil mi? Sevdalara engel olan insanların nefes aldığı bir dünyada sevgisizlik üzerine kurulmuş hayatlar. Aslında tek istediğimiz güvenebilmekti. Sadece güvenimizi değil, sevmemiz için ne gerekliyse hepsini kaybettiler. Oysa sevmekten daha yüce ne olabilir? Senin vicdanın rahatsa gerisi Allah ile onlar arasında kalıyor. Bundan daha büyük bir ceza var mi! Gülümse...
Vatan Sevgisi
Hepimiz kardeşçe bölüşelim bu ülkedeki elmayı buğdayı. Hepimiz sömürgeci şirketlere karşı gelelim. İşte bunlar büyük fikirlerdir! Ben bu fikirleri savunarak geldim. Trajik de bir yazarlığım oldu. Kavga dövüş! Anne kalmadı arkadaş kalmadı en yakınlarım. Sorun bana bakayım 40 yıl önceki arkadaşların nerede? 10-12 yıl yazdım ben Leman'da. Sonra Sky'da 5-6 sene... nerede o çocuklar? Sonra avrasya'da sonra ulusal da sonra Halk TV'de nerede bunlar? Ya fetö'cü oldular, ya kürtçü oldular, ya başka bir şey liberal ağızlara girdiler. İnsanın içinde insana güç veren, insanı insan yapan bu temel doğadan kaçtılar. Güçsüzlük gösterdiler. Nihat Genç
Reklam
1.000 öğeden 801 ile 810 arasındakiler gösteriliyor.