Herkesin odası bitti benim odaya bombe atılmış gibi, çünkü en çok koli bende , tek kitaplık 229 kitap(Şükür hepsini saydım nihaha) neyi nereye sıkıştıracağımız bilemiyor insan
Êdî bi tenê îro hebû
Êdî bi tenê dengê tifing,
Mitralyoz, bombe û mirinê hebû
Saw û xofa mirinê
Coş û heyecana liberxwedanê hebû
Li ser berfa gewher rengê sor a xwîn tavê hebû
"Piştî komkujiyê 4 mehan zarokeke te çêbû. Te navê wî kir Serdar. Te si jidayikbûna wî de çi hîs kir û çima Serdar?"
Dema ew ji dayik bû, dayikên hevalên min ên şehîd hatin bîra min. Ez qet kêfxweşiya wê nejiyam. Dema li ser me bombe dibarandin, bedenên ku difirîn ezmanan û dema diketin erdê, parçeyên wan li ser daran dialiqîn. Ketin ser daran. 34 bedenên însanan li ser daran man.
Di kurdî de dibêjin "Ser darê me". Ji bo ku vê yekê bîne bîra me min navê Ser-dar lê kir. Tê wateya ser darê..."
Li Roboskî, darên Berûyan dîn û har bûn...
"Katliamdan 4 sonra bir çocuğun oldu. Adını da Serdar koydun. Onun doğumunda ne hissettin ve neden Serdar?
O doğduğunda şehit arkadaşlarımın anneleri geldi aklıma.
Hiç sevincini yaşayamadım. Üzerimize bombalar yağdığında parçalanan bedenler gökyüzünden düşerken bazı parçaları ağaçlara takılı kaldı. Ağaçların üzerine düştü. 34 insanın bedeni ağaçların üzerinde kaldı.
Kürtçede "ser dâre me" derler. Ser-dar ismini ise bunu andırsın diye koydum. Ağacın üstü demek..."
Meşe ağaçları delirdi Roboski'de...
Lacan öznenin sahneye tam olarak ne zaman çıktığını asla belirtmez: ya gelmek üzeredir - eli kulağındadır- ya da belli bir gecikmeyle çoktan gelmiştir. Lacan, öznenin zamansal statüsünü göstermek için Fransızcada çift anlamlı birlesik zaman kullanır. Hem “iki saniye sonra bomba patlayıverdi" hem de “bomba iki saniye sonra patlayacaktı” manası taşıyan “Deux secondes plus tard, la bombe éclatait” cümlesini örnek verir; burada bir "eğer, ve ya da ama" iması vardır: iki saniye sonra patlayacaktı, eğer fünyeyle patlatılmasaydı. Benzer bir ikilik şu ifadede de bulunur: “Bomba iki saniye içinde patlayacak."
Fransızca bileşik zamanın özneye tatbiki, bizi öznenin ortaya çıkıp çıkmadığına dair bir belirsizlikte bırakır. "Öznenin o-kısacık-mevcudiyeti muallakta ya da askıda kalır. Bu noktada, öznenin var olup olmadığını kesin olarak belirlemenin bir yolu yokmuş gibi görünüyor.
Lacan öznenin zamansal statüsünü tartışırken daha çok (“gelecekte bitmiş zaman” [future perfect] olarak da bilenen) futur antérieur kullanır. “Sen gelene kadar ben çoktan çıkmış olurum”: bu tip bir ifade, tam olarak ne zaman gerçekleşeceğini netleştirmemekle birlikte, gelecekteki belli bir anda, bir şeyin çoktan meydana gelmiş olacağını anlatır bize. Bu zaman kipi, Freud'daki Nachträglichkeit, gecikmeli eylem, geriye dönük faaliyet ya da ex post facto eylemle ilgilidir.
Komşular bizi çok sevdi ve sürekli bi şeyler yapıp getiriyorlar ama her gelmede de oturuyorlar eve bombe atılmış gibi ama nihahahah biz de niye bitmiyor diyoruz bu temizlik 😂😅💅