Yazar, dokunmak ile ilgili yazılarını denemelerini koymuş bu kitaba. Bildiğim kadarıyla bir psikolog, psikiyatrist vs. değil. O yüzden kitabı seçerken psikolojik bir fayda arıyorsanız beklemeyin.
"Sevgini hiçbir zaman onu hak etmeyen birine verme." dedi kısık bir sesle " Hayatını, değerini bilmeyen birine asla adama. Her zaman önce kendin için yaşa."
Yaşadığımız tek yaşamı, güzel bir yaşam yapmak cümlesiyle özetlenebilecek görüşü savunan yazar; kitabında "Sakin Olmak"tan çok, "Yaşlanmak" üzerine odaklanmış.
Bence yazarın kendi ruhsal çıkmazlarına yönelik olarak yazdığı bir kitap bu. Zira yaşlanan insanlara motivasyon vermek amacıyla yazılmış görünse de; bilakis motivasyon bozucu bir havası var. Melankoliyi eleştiriyor lakin her bölümde bariz olarak melankoli seziliyor.
12. bölüm mesela. Neredeyse her iki cümleden birinde ölüm geçiyor.
Yaşlanan insanlara nasıl teselli verebilir ki?
Çok kısa sürede okudum ve gerçekten beğendim. Okuduklarım beni mutlu etmedi tabi. Yaşlılık fikrini bu kadar detaylı bir şekilde düşünmek nerden baksanız insanı mutsuz eden bir detay. Yazar çok ilerleyen yaşlardan bahsetmiş olsa da günümüzde herkesin biraz bu duygulara sahip olduğunu düşünüyorum. Hele de pandemiden sonra belki de insanlardan uzaklaşma, kendi içine dönüş fikirleri o kadar da kötü gelmiyor insanlara. Yaş aldıkça sakinleşme fikri hayatın güzel bir detayı. Genel olarak beğendim kitabı. Anlaşılır ve sade bir dille yazılmış. Tavsiye ederim.