Bu dünyada herkes bir şey olmaya çalışırken, sen HİÇ ol.
Menzilin yokluk olsun. insanın çömlekten farkı olmamalı. Nasıl ki çömleği tutan dışındaki biçim değil, içindeki boşluk ise; insanı ayakta tutan da benlik zannı değil, hiçlik bilincidir.
Bu dünyada herkes bir şey olmaya çalışırken sen hiç ol. Menzilin yokluk olsun. İnsanın çömlekten farkı olmamalı.
Nasıl ki çömleği tutan dışındaki biçimi değil, içindeki boşluk ise, insanı ayakta tutan da benlik değil, hiçlik bilincidir.
Şems-i Tebrizî
...
Bu dünyada herkes bir şey olmaya çalışırken sen hiç ol. Menzilin yokluk olsun. İnsanın çömlekten farkı olmamalı.
Nasıl ki çömleği tutan dışındaki biçimi değil, içindeki boşluk ise, insanı ayakta tutan da benlik değil, hiçlik bilincidir.
Hiçliğine direnebilmek adına beslediği devasa egosuna bilimden darbe almaya doyamayanlara iyi haber: şuralarda bir yerlerde son bir "özel oluş" kalmış.
Einstein'in görelilik kuramını ortaya atmasının üzerinden bir asır geçti. O dönemde sağduyu insanlığa evrenin durağan olduğunu söylüyordu. Einstein bile Le Maitre'yi alaya almakla
1. Yaradanı hangi kelimelerle tanımladığımız, kendimizi nasıl gördüğümüze ayna tutar. Şayet Tanrı dendimi, öncelikle korkulacak, utanılacak bir varlık geliyorsa aklına, demek ki sende çoğunlukla korku ve utanç içindesin. Eğer, Tanrı dendi mi evvela aşk, merhamet ve şefkat anlıyorsan, sende de bu vasıflardan bolca mevcut demektir.
2. Hak yolunda
Mutluluk yoktu; yalnızca bu yokluk, hiçlik vardı. Bu kendi dehşeti karşısında başı dönen boşluk, bu kendi saydamlığı kendisini görmesine engel olan korku, bu ölesiye bunaltı.
Bu dünyada herkes bir şey olmaya çalışırken sen bir HİÇ ol. Menzilin yokluk olsun. İnsanın çömlekten farkı olmamalı. Nasıl çömleği tutan dışındaki biçim değil içindeki boşluk ise, insanı ayakta tutan da benlik zannı değil, hiçlik bilincidir.”
~Hz. Mevlana.
Sonsuz bir boşluğa atlamış gibiyim. Sonsuz bir boşluk ve sonsuz bir hiçlik. Kendinizi ilk bıraktığınızda serin bir şekilde vücudunuza çarpan hava ve hafiflik güzel geliyor. Ama sonsuz bir hiçlik, bitmeyen bir boşluk, ve mütemadiyen düşmek... Bitmeyen ve hiç bitmeyen.. Bu hiçlik, bu yokluk, bu boşluk öyle kafayı yedirtiyor ki insana; feci bir çakılma, müthiş bir kurtuluş oluyor artık. Boşluktaki kişi için çakılmak bir kurtuluştur.
“Bu dünyada herkes bir şey olmaya çalışırken, sen hiç ol…
Menzilin yokluk olsun.
İnsan çömlekten farkı olmamalı; nasıl ki çömleği ayakta tutan dışındaki biçim değil, içindeki boşluk ise, insanı ayakta tutan da benlik zannı değil “hiç’lik bilinci”dir.
Mutluluk yoktu: yalnızca bu yokluk, hiçlik vardı. bu kendi dehşeti karşısında başı dönen boşluk, bu kendi saydamlığı kendisini görmesine engel olan korku, bu ölesiye bunaltı..
"Bu dünyada herkes bir şey olmaya çalışırken sen HiÇ ol. Menzilin yokluk olsun. insanın çömlekten farkı olmamalı. Nasıl çömleği hitan dışındaki biçim değil, içindeki boşluk ise, insanı ayakta hitan da benlik zannı değil, hiçlik bilincidir."
Mevlana
Bu dünyada herkes bir şey olmaya çalışırken sen bir HİÇ ol. Menzilin yokluk olsun. İnsanın çömlekten farkı olmamalı. Nasıl çömleği tutan dışındaki biçim değil içindeki boşluk ise, insanı ayakta tutan da benlik zannı değil, hiçlik bilincidir.